Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1261 E. 2022/2057 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1261
KARAR NO: 2022/2057
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26/12/2019
NUMARASI: 2017/760 (E) – 2019/1062 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 23/3/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen motosiklet tipi bir aracın yaya konumundaki müvekkili …’a çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirterek şimdilik 500 TL maddi tazminatın davalı …ndan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sübut bulan davanın kabulü ile dava öncesinde yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin mahsubundan sonra kalan 8.975,30 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Davalı … vekili, davacı tarafın ek başvuruda bulunmadan eldeki davayı açtığını, başvuru şartının dava şartı teşkil ettiğini, maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu, kaldı ki geçici iş göremezlik zararının ispatlanamadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, dava öncesinde davalı kuruma yapılan başvurunun eldeki davanın açılması için yeterli olduğu, başvuru neticesinde ödenen tazminatın yeterli görülmemesi halinde dava açılabilmesi için yeniden sigortaya başvurma zorunluluğunun bulunmadığı, trafik kazasının gerçekleşmesinde asli kusurlu olan plakası tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiği trafik kazasından kaynaklanan zararın …nın sorumluluğu kapsamında kaldığı; Dosyaya kazandırılan Dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen 01/12/2019 tarihli ATK raporunda özürlülük ölçütüne göre değerlendirme yapılarak maluliyet oranının belirlendiği, davacı tarafından başvuru esnasında sunulan hangi yönetmeliğe göre hazırlandığı belli olmayan engelli sağlık kurulu raporunun, hükme esas alınan ATK raporuyla çelişki oluşturacak nitelikte olmadığı görülmektedir. Her ne kadar yeni genel şartların A.5.b. maddesinde tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı gideri ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu ve bu teminatın da Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de; 6111 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı sayılmamıştır. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu alt norm düzeyindeki genel şartlar ile genişletilemiyeceğinden ötürü sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Bu durumda sigorta şirketlerinin/…’nın geçici iş göremezlik zararından sorumluluğu devam etmektedir. Davacının ev hanımı olması, iyileşme süresi içerisinde geçici iş göremezlik zararı hesaplanmasına engel teşkil etmemektedir. O halde, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 613,10 TL istinaf karar harcından peşin alınan 153 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 460,1‬0 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (8.975,30 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 29/11/2022