Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1210 E. 2022/1255 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1210
KARAR NO: 2022/1255
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/11/2019
NUMARASI: 2018/116 (E) – 2019/818 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 13/05/2013 tarihinde trafik sigortası bulunmayan dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıya çarparak yaralanmasına ve sakat kalmasına sebebiyet verdiğini belirterek şimdilik toplam 1.500 TL maddi tazminatın davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, 34.876,78 TL sürekli iş göremezlik ve 100 TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 34.976,78 TL tazminatın 26/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; 100 TL bakıcı giderine ilişkin tazminat isteminin ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı Güvence Hesabı vekili, dava öncesinde yapılması lazım gelen başvurunun eksik belgelerle yapılmış olması nedeniyle dava şartı yerine getirilmeden eldeki davanın açıldığını, davacının 18 yaşının altında olması nedeniyle geçici iş göremezlik zararının hesaplanmasının hatalı olduğunu, kaldı ki bu zarar kaleminin teminat dışı olduğunu, davacının ceza dosyasında şikayetçi olmamasına rağmen kaza tarihinden 3 yıl sonra alınan raporun kaza ile bir illiyetinin bulunmadığını, ceza davasında şikayetçi olunmaması nedeniyle tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin yanlış belirlendiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik sigortası bulunmayan aracın sebebiyet verdiği trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatıyla birlikte bakıcı gideri istemine ilişkindir. Davacı taraf, dava açmadan önce davalı kuruma müracaat ederek dilekçesine ekli savcılık evrakı, hastane evrakı, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasına muvafakat edildiği bildirilerek gelire ilişkin belge ve maluliyeti gösterir sağlık kurulu raporu ibraz etmiştir. İşbu maluliyete ilişkin rapor ve hastane evrakı ibraz edilmiş olmasına rağmen davalı kurum tarafından yeniden tetkik ve tedavi adı altında belge ibrazının istenilmesi, başvurunun karşılanmayacağı anlamına gelir.Dolayısıyla davacı tarafından usulüne uygun bir şekilde müracaat yapılarak talebin karşılanmaması sonrasında işbu dava açılmış olmakla dava şartının gerçekleşmiş olduğu görülmektedir. Ceza soruşturma dosyası içeriğine göre davacının şikayetçi olmadığı, Bozova Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/331 Karar sayılı kararıyla şikayet yokluğu nedeniyle takipsizlik kararı verildiği, dolayısıyla şikayetten vazgeçme hali olmadığı gibi şikayetten vazgeçme olsa dahi kişisel haklardan da vazgeçildiği açıkça beyan edilmedikçe bu hususun tazminat hakkını ortadan kaldırıcı bir neden teşkil etmediği (TCK 73/7), giderek buna yönelik istinaf itirazında da isabet bulunmamaktadır. Davalı tarafından her ne kadar maluliyetin kazayla nedensellik bağının bulunmadığı iddia edilmiş ise de dosyaya kazandırılan 22/11/2018 tarihli ATK raporunda, kaza ile nedensellik bağı kurulmak suretiyle maluliyet oranının belirlendiği görülmektedir. Diğer yandan usulüne uygun başvuruya rağmen ödeme yapmayan davalı kurum, başvuru tarihinden itibaren temerrüde düşmüştür. (Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9, 14 ve 15. maddeleri) Ancak davacının ortaokul öğrencisi olup gelir getiren bir işte çalışmadığı anlaşılmakla geçici iş göremezlik zararına hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 2-a)Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin kabulü ile 34.876,78 TL maddi tazminatın 26/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b)Davacının 100 TL bakıcı giderine ilişkin tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, c)Davacının 100 TL geçici iş göremezlik zararına ilişkin tazminat isteminin reddine, 3-a)Alınması gereken 2.382,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL ve ıslah ile alınan 114,00 TL’nin mahsubu sonrasında kalan 2.232,53‬ TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydına, b)Davacı tarafından yatırılan 149,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 35,90 TL, posta gideri 220,50 TL, Adli Tıp Fatura gideri 687 TL, bilirkişi ücreti gideri 800 TL ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden alınan rapor için ödenen ve yargılama gideri olduğu anlaşılan 1.200,00 TL olmak üzere toplam 2.943,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre (…) hesaplanan (davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek) 2.860,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.185,21 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 6-Reddedilen 200 TL dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 7-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 8-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 9-Davalı tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın düzeltilmesi nedenine göre tehiri icra harcının davalı üzerinde bırakılmasına, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 11-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (35.076,78 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022