Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1161 E. 2022/1252 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1161
KARAR NO: 2022/1252
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2017/979 (E) – 2019/1335 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı şirkete ait olan … plaka sayılı aracın müvekkil şirket tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alındığını ve dava dışı sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz bir şekilde sebebiyet verdiği kaza nedeniyle, … plaka sayılı karşı araçta oluşan zararın, zarar gören kişilere ödendiğini ve karşılanan zararın rücuen tahsili amacıyla da müvekkil şirketin sigortalısı olan davalı hakkında eldeki davanın açıldığını belirterek 8.900 TL tazminatın davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetnamesinin bulunduğunu belirterek rücu koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile 8.900 TL’nin ödeme tarihi olan 07/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı şirket vekili, kazaya karışan davacıya sigortalı araç sürücüsünün ehliyetinin bulunduğunu, dolayısıyla rücu sebebinin olmadığını, kaldı ki aracın uzun süreli kira sözleşmesine dayalı olarak başka bir kiralama şirketine kiralandığını, dolayısıyla müvekkili şirketin işleten sıfatının bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, zorunlu mali sorumluluk trafik sigortacısı tarafından dava dışı zarar görene ödenen tazminatın rücuan tahsili istemine ilişkindir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4-c maddesi uyarınca ödemede bulunan sigortacı, aracın gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevkedilmesi sonucunda meydana gelen zararları sigortalıdan rücuen tahsilini isteyebilir.Dosyada mübrez … numaralı 27/02/2015 başlangıç tarihli poliçeye göre, davaya konu … plaka sayılı araç sigortalısı olan kişi davalı şirketin kendisidir. Kaza tarihi olan 09/07/2015 günü, poliçenin yürürlük dönemine denk gelmektedir. Trafik sigortası genel şartlarının B.4 maddesinde belirtilen rücu sebeplerine ilişkin olarak ZMSS şirketi tarafından sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi, sigortalısı) hakkında dava açılabilir. Herhangi bir nedenle araç işleteninin değişmesi husumetin sigortalı yerine işletene ait olmasını sağlamaz. Bir başka ifadeyle davada husumet sigorta sözleşmesine aykırı davranan davalı sigortalıya aittir. Ceza dosyası kapsamında bulunan Bahçelievler Kaymakamlığının … sayılı yazı cevabında, sürücü belgesinin halen geçerli olduğu bildirilerek ekinde gönderilen polnet çıktısına göre, sigortalı araç sürücüsü olan …’ün 05/10/2014 ila 05/04/2015 tarihleri arasında alkol sebebiyle sürücü belgesinin iptal edilerek geçici olarak geri alındığı anlaşılmaktadır. Davaya konu trafik kazası ise 182 günlük ceza süresinin bitiminden sonra gerçekleşmiş olup, 2918 sayılı yasanın 48. ve yönetmeliğin 97. maddesi gereğince alkol nedeniyle ilk kez alınan ehliyetnamenin geri verilebilmesi için ceza süresinin tamamlanması yeterlidir. Birden çok kez ihlal yapan sürücüler için öngörülen sürücü davranışlarını geliştirme eğitimini tamamlama zorunluğu veyahut psikiyatri uzmanının muayenesine tabi tutularak düzenlenecek sağlık kurulu raporu gibi herhangi bir şart öngörülmemiştir. Keza, ceza süresinin bitiminden sonra ehliyetnamenin alkol nedeniyle yeniden geri alınabilmesi için de ehliyetnamenin teslim alınmış olması şartı bulunmamaktadır. Bu durumda sigortalı araç sürücüsünün kaza esnasında geçerli ehliyetnamesinin bulunmadığı, giderek rücu koşullarının oluştuğuna ilişkin kabul şeklinde isabet bulunmamaktadır. Bununla birlikte kasıt hali veyahut ağır kusur teşkil eden bir davranışı bulunmayan sigortalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olması, rücu sebebi teşkil etmemektedir.HMK’nın 353/1-b/2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilmesi durumunda düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği açıklanmıştır. O halde, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, anılan yasal düzenleme doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sabit olmayan davanın reddine, her ne kadar davacı taraf davasında haksız ise de, davanın, kaza tespit tutanağındaki ehliyetname bilgilerinden yola çıkılarak açılması nedeniyle, davacının dava açmakta kusuru bulunmadığı gözetilerek yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı bütünüyle kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla, sabit olmayan davanın reddine, 3-Alınması gereken maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan harçtan mahsubu sonrasında fazladan alındığı anlaşılan 71.29 TL harcın davacı tarafa iadesine, 4-Taraflarca yapılan vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 5-Gider avansından artan kısım olması halinde ilgili tarafa iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 6-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 7-Davalı tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı ile 89,60 TL tehiri icra harcının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,9-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (8.900 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022