Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1084 E. 2022/956 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1084
KARAR NO: 2022/956
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/11/2019
NUMARASI: 2015/1146 (E) – 2019/1224 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta Şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı davalı …’e ait, sürücüsü davalı …’nın yönetimindeki … plakalı aracın, D-100 karayolu Göztepe Köprüsü civarında çalışan davacılar … ve …’ün oğlu diğer davacıların ise kardeşi olan …’e çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde davacı … için 1.000,00 TL, davacı … için de 1.000,00 TL, davacı … için 500,00 TL, davacı … için de 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için de 30.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için de 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı araç sürücüsü ve işleteninden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; orta şeritte trafiğin akışına uygun biçimde seyrettiği sırada önündeki aracın aniden sağında bulunan körüklü otobüsün önüne manevra yapmasıyla birlikte şeridin ortasında reflektif duba ile karşılaştığını, sağındaki körüklü otobüsten ötürü dubanın solundan geçmek için manevra yaptığı sırada … ve …’ı gördüğünü, tekrar manevra yapmak isteyince elektronik denge programı devreye giren aracın kontrolünden çıktığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde toplanmasını istediği kanıtları bildirmiştir. Davalı … vekili davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davacılar … ve …’ün maddi tazminat taleplerinin reddine; 144.645,39 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine; 174.804,24 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine; manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müteselsilen alınarak adları geçen davacılara verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle;müvekkilleri lehine hükmolunan manevi tazminatın oldukça düşük olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin manevi tazminata ilişkin kısmen ret kararlarının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 268.000,00 TL tutarındaki teminat limitiyle sorumlu olmasına rağmen 319.449,63 TL tazminata hükmedilmesinin poliçe limitlerini aştığını; hesaba esas alınan gelir durumuna itiraz ettiklerini, faiz başlangıcının hatalı belirlendiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … vekili dilekçesinde özetle; kusur durumuna ilişkin kabul ve değerlendirmenin yerinde olmadığını, bölünmüş yollarda yapım, bakım ve onarım sahalarında işaretlemelerin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin Karayolları Genel Müdürlüğünce hazırlanan standartlara uyulup uyulmadığının mahkeme ve bilirkişiler tarafından dikkate alınmadığını, diğer davalının kazadan hemen önce yaşadığı rahatsızlığın kazaya olan etkisinin değerlendirilmediğini; desteklik olgusunun somut ve kesin biçimde kanıtlanmadığını, net ücret tespitinin hatalı olduğunu, desteklik başlangıç döneminin yanlış belirlendiğini, davacılar yararına 2’şer yıl fazla tazminat hesaplanmasına neden olunduğunu, müvekkili yönünden ceza zamanaşımının uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 12’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2015/138 (E) sayılı davada, Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda, yola gereken dikkati vermeyen, görüş alanının gerektiği gibi kontrol altında bulundurmayan, ileride gerekli ve yeterli işaretlemeler yapıldıktan sonra sol ve orta şeridi trafiğe kapatılan kaza mahalline yaklaşırken, zamanında önlem almayıp kontrolsüz seyreden, bu haliyle dikkatsizliğinden dolayı girdiği yolun kapalı bölümünde çalışan yayalara tedbirsizce çarpan sürücü …’nın asli ve tam kusurlu olduğu bildirilmiş; yapılan yargılama sonunda anılan mahkemenin 12/7/2016 gün ve 2015/138 (E) – 2016/301 (K) sayılı ilamıyla taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun (TCK) 85’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca mahkûmiyetine hükmolunduğu; eldeki davada tahkikat aşamasında bilirkişiler tarafından düzenlenen kusura ilişkin raporda ise kaza yerinde alınması gereken önlemler de değerlendirilerek, davalı sürücü …’nın %100 oranında tam kusurlu olduğu bildirilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde ölen destek …’ün … Limited Şirketine ait işyerinde 2.000,00 TL maaşla çalıştığını ileri sürmüş; Okan Üniversitesi tarafından Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü öğrencisi olan destek …’ün muhtemel mezuniyet tarihinin 2016-2017 eğitim öğretim yılı olduğu bildirilmiş; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İç Mimarlar Odası tarafından 2018 yılında ilk işe giriş bildirgesinde baz alınarak asgari brüt ücretin 3.750,00 TL olarak belirlendiği bildirilmiş; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise ölen desteğin 2017 yılı bahar döneminde mezun olacağı, 30/8/2017 tarihinde askere gideceği, iç mimar olarak çalışmaya başlayacağı 30/8/2018 yılı itibarıyla aylık net gelirinin asgari ücretin 1,69084 katı tutarında 2.710,62 TL olacağı varsayımına dayanılarak hesap yapılmıştır. Mahkemenin hükmüne esas aldığı kusura ilişkin bilirkişilerin raporunda, davalı sürücü …’nın yönetimindeki araç ile ölen …’ün kaza sırasındaki konumları ve davranışları irdelenerek, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesine neden olan kusur oranının yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasında nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde; dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığı anlaşılmış; aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda, davacıların desteği ölen …’ün yaşı, kazanç durumu ile olası destek süresi ve destek gelirinin paylaştırılması suretiyle, davacılar … ve …’ün destekten yoksun kalmalarından kaynaklanan zararın, Kanuna ve Yargıtay’ın süreklilik kazanan kararlarına uygun biçimde belirlendiğinin anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişilerin kusura ve destekten yoksun kalma tazminatı hesabına ilişkin raporlarının hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiş; eldeki davanın zamanaşımının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun (KTK) 109’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında uyarınca fiil için TCK’nin 85’inci maddesinde öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanunun 66’ncı maddesinin, 1’inci fıkrasının “d” bendi uyarınca 15 yıl olarak kabul edilmesinde isabetsizlik görülmemiş, hükmolunan destekten yoksun kalma tazminatına davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının yerinde olduğu kabul edilmiştir. Bununla birlikte ZMSS poliçesini düzenleyen KTK’nin 91’inci maddesinin 1’inci fıkrası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-3’üncü maddesi uyarınca sorumluluğu poliçede gösterilen limitlerle sınırlı olan davalı … Sigorta Şirketi’nin, 27/11/2013 gün ve 28834 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik uyarınca, olayın meydana geldiği 30/8/2015 tarihi itibarıyla, otomobil araç grubunda bir kişinin ölümü için öngörülen teminat limitinin 290.000,00 TL olduğu gözetilmeden, davalı sigorta şirketinin teminat limitini aşan tutardan sorumlu tutulması yerinde görülmemiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 56’ncı maddesinin 2’nci fıkrasına göre hâkim, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görenin veya ölenin yakınlarına uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olan manevi tazminatın miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/6/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/06/2004 gün ve 13/291-370 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminatın miktarını takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli tarafların kusur durumları gözönünde tutularak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4’üncü maddesinde belirtildiği gibi hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Somut olay yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında değerlendirildiğinde; davacılar ile davalıların dosya kapsamından anlaşılan sosyal ve ekonomik durumlarına, olayın meydana geliş biçimine, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ile bilirkişi raporundan anlaşılan kusur oranlarına ve olayın meydana geldiği tarihe göre, davacılar lehine hükmolunan manevi tazminat miktarlarının az olduğu anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … vekilinin, yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, B-Davalı … Sigorta AŞ vekili ile davacılar …, …, …, … vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacılar … ve … tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davaların reddine, 2-Davacı …’ün destekten yoksun kalma tazminatı davasının kabulüne, 144.645,39 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalılar … ve … yönünden trafik kazasının meydana geldiği 30/8/2015 tarihinden, davalı … Sigorta Şirketi yönünden ise davanın açıldığı 2/12/2015 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine, davalı … Sigorta Şirketinin teminat limiti dahilinde 131.283,00 TL destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu tutulmasına, 3-Davacı …’ün destekten yoksun kalma tazminatı davasının kabulüne, 174.804,24 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalılar … ve … yönünden trafik kazasının meydana geldiği 30/8/2015 tarihinden, davalı … Sigorta Şirketi yönünden ise davanın açıldığı 2/12/2015 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsil edilerek, adı geçen davacıya verilmesine, davalı … Sigorta Şirketinin teminat limiti dahilinde 158.717‬,00 TL destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu tutulmasına, 4-Davacı …’ün manevi tazminat davasının kabulüne, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den trafik kazasının meydana geldiği 30/8/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine, 5-Davacı …’ün manevi tazminat davasının kabulüne, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den trafik kazasının meydana geldiği 30/8/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine, 6-Davacı …’ün manevi tazminat davasının kabulüne, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den trafik kazasının meydana geldiği 30/8/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine, 7-Davacı …’ün manevi tazminat davasının kabulüne, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den trafik kazasının meydana geldiği 30/8/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine, 8-Maddi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 21.821,60 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan karar ve ilam harcından maddi tazminat davasına isabet eden 10,23 TL, ıslah harcı olarak tahsil edilen 5.421,30 TL olmak üzere toplam 5.431,53‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 16.390,07‬ TL karar ve ilam harcının, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davalı … Sigorta Şirketinin 14.378,37‬ TL karar ve ilam harcından sorumlu tutulmasına, 9-Manevi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.147,9‬0 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan karar ve ilam harcından manevi tazminat davasına isabet eden 307,42‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 5.840,48‬ TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 10-İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (AAÜT) 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davacılar … ve …’den tahsil edilerek vekille temsil edilen davalılara verilmesine, 11-İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre hesaplanan 14.320,63 TL vekâlet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine, davalı … Sigorta Şirketinin 13.252,64‬ TL vekâlet ücretinden sorumlu tutulmasına, 12-İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre hesaplanan 16.438,25 TL vekâlet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine, davalı … Sigorta Şirketinin 15.447,36‬ TL vekâlet ücretinden sorumlu tutulmasına, 13-Dairemiz hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesinin 1’inci fıkrası ile 13’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile vekille temsil edilen davacı …’e verilmesine, 14-Dairemiz hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesinin 1’inci fıkrası ile 13’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile vekille temsil edilen davacı …’e verilmesine, 15-Dairemiz hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesinin 1’inci fıkrası ile 13’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile vekille temsil edilen davacı …’e verilmesine, 16-Dairemiz hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10’uncu maddesinin 1’inci fıkrası ile 13’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile vekille temsil edilen davacı …’e verilmesine, 17-Maddi tazminat davası yönünden; karar ve ilam harcı olarak peşin yatırılan 10,23 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 5.421,30 TL olmak üzere toplam 5.431,53 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine, 18-Manevi tazminat davası yönünden; karar ve ilam harcı olarak peşin yatırılan 307,42‬ TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine, 19-Davacılar tarafından sarfedilen 27,70 TL başvuru harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 645,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.872,7‬0 TL yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine, davalı … Sigorta Şirketinin 1.326,43 TL yargılama giderinden sorumlu tutulmasına, 20-Davalı … tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 21-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … Sigorta AŞ vekili ile davacılar …, …, …, … vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcından ibaret yargılama giderinin, davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine, 3-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta Şirketi tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 58,10 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 206,7‬0 TL yargılama giderinin, davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davalı … Sigorta Şirketine verilmesine, 4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 25.920,20 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.404,98 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 23.515,22‬ TL karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-Davalı …’in istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 7-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 361’nci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/5/2022