Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1078 E. 2020/4341 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1078
KARAR NO: 2020/4341
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2019
NUMARASI: 2018/1131 Esas – 2019/365 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Sigorta sözleşmesinden kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında, meydana gelen trafik kazasında malul kalan dava dışı … için ödenen tazminat bedelinin rücuen tazmini ve tahsili için açılan icra takibine, davalının yaptığı haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline iptali ile takibin devamına, borçlu davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK.6.maddesi gereği müvekkilinin yerleşim yeri olan Gaziantep mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı şirketin tüm talep ve iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğu, ayrıca müvekkillerinin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığından söz konusu takibe süresinde itiraz edildiğini, olayda sürücü …’ın herhangi bir şekilde olay yeri terk kastı bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “mahkememizin yetkisizliği sebebiyle 6100 sayılı HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine, …talep halinde dosyanın yetkili Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilamsız takipte sadece borca itiraz edildiğini, yetki itirazında bulunulmadığını, İİK 50 maddesi gereğince ilamsız takibin yapıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Mahkemelerinde itirazın iptali davası açıldığını, ilk derece mahkemesinin borçlunun cevap dilekçesindeki haksız ve mesnetsiz olarak yapmış olduğu yetki itirazı gereği yetkisizlik kararı verdiğini, itirazın iptali davasına bakmaya yetkili olan mahkemenin icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkeme olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesine dayalı teminat dışı hallerin varlığı sebebiyle rücuen tazminat istemine ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Zarar sorumlularına karşı ödemede bulunan sigortacının, kendi âkidi olan sigorta ettirene veya halefiyet ilkesi uyarınca üçüncü kişilere karşı açacakları rücu davalarında yetkili mahkemenin hangi yer mahkemesi olacağı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi kapsamında düzenlenmemiştir. Anılan madde ile genel şartların C.7 maddesinde, zarar gören üçüncü kişilerin ve bunların haleflerinin zorunlu mali sorumluluk sigortasına karşı açacakları tazminat davaları bakımından bir yetki kuralı getirilmiştir. Somut olayda, davacı, kendi sigortalısına karşı rücuen tazminat davası açmıştır. Buna göre, anılan hükümlerin bu davada uygulanması mümkün olmadığından, yetkili mahkeme anılan hükümlere göre değil, HMK’nın genel yetki kuralları çerçevesinde ve özellikle 6. ve devamı maddelerine göre belirlenecektir. Yine HMK’nın 15. maddesi uyarınca, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bu davanın rizikonun gerçekleştiği yer mahkemesinde de açılması mümkündür. Bu bağlamda, somut olayda davalı şirketin ikametgah adresi ve rizikonun gerçekleştiği yer dosya kapsamına göre Gaziantep’tir. Bu durumda yetkili mahkeme Gaziantep mahkemeleri olup mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak İstanbul İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. O halde, itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmesi yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/12/2020