Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1076 E. 2022/925 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1076
KARAR NO: 2022/925
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2020
NUMARASI: 2018/427 Esas – 2020/34 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynakalanan)
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3 . maddesi kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan bakiye desteksen yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “1-Davanın kısmen kabulüne; 53.609,38 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 05/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine; ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müteveffa …’ın kaza tarihinde üniversitede okuduğunu, müteveffanın gelirinin emsal ücret esas alınarak hesaplama yapıldığını, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, asgari ücrete ilişkin itirazlarının baki kalmak kaydıyla, hesaplamanın emsal ücret üzerinden yapılması durumunda, ülkenin sosyo-ekonomik koşulları ve işsizlik oranlarının gözetilerek emsal ücretin berilenmesi gerektiğini, 05/11/2016 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 10/04/2016 tarihinde, davalı … Şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde, araçta yolcu olarak bulunan davacının yakını-desteği (kızı) …’ın vefat ettiği; destekten yoksun kalma tazminatı için davalı … Şirketi’ne, davacı tarafça 25/10/2016 tarihinde başvurunun yapıldığı ve 05/11/2016 tarihinde davalı … Şirketi’nin temerrüde düştüğünü; davalı … Şirketi tarafından 28/08/2017 de ancak davacıya ödemede bulunulduğu; davacı tarafça bu ödemenin yetersiz görülerek 10/04/2018 tarihinde açılan işbu davada bakiye destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karar dayanak yapılan 07/11/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı … Şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma miktarının toplamda 126.108,06 TL olduğu; dava öncesinde, davalı … Şirketi tarafından davacıya ödenen miktarın güncellenmiş halinin 47.277,75 TL olduğu mütalaa edilmiş ve Mahkemece de, toplam tazminat miktarı olan 126,108,06 TL’den %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış ve güncellenen 47.277,75 TL indirilerek 53.609,38 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, müteveffanın, tazminat hesaplamasına esas alınan gelirinin resmi kurum ve kuruluşların verileri dikkate alınarak belirlendiği ve herhangi bir hatanın bulunmadığı; raporun dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varılmıştır. Ayrıca, davalı … Şirketi 05/11/2016 tarihinde temerrüde düştüğünden, Mahkemece bu tarihin, faiz başlangıç tarihi olarak belirlenmesinde de herhangi bir hata bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde görülmeyerek, aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 3.662,06 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 920 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 2.742,06 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/05/2022