Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1070 E. 2023/394 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1070
KARAR NO: 2023/394
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2019
NUMARASI: 2015/112 Esas – 2019/1036 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53. ve 56. maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 08/10/2019 tarihli kararıyla; “1-Davacı …’ün açtığı maddi tazminat davasının fiili destekliğin ispat edilememesi sebebbiyle reddine,2-Davacıların …’ın sigortaya açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğundan reddine,3-Davacıların … ve … ya açmış oldukları manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile her bir davacı için 6.000,00 TL den toplam 18.000,00 TL manevi tazminatın bu davalılardan kaza tarihi olan 08/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken tahsili ile davacılara verilmesine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 13/06/2018 tarihli aktüer hesap raporu ile davacı müvekkili …’ün destekten yoksun kalma tutarının hesaplanmasına rağmen Yerel Mahkemece fiili destekliğin ispat edilemediği gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarında da açıklandığı üzere, desteğin yardımının yalnızca parasal nitelikte bulunması zorunlu olmayıp eylemli ve düzenli olarak yapılan hizmet edimlerinin de, bir kimsenin destek sayılması için yeterli olduğunu, müvekkili …’ün, eşi, çocukları ve müteveffa annesi ile birlikte yaşadığını, müteveffa annesinin, müvekkilinin çocuklarının bakımına, ev işlerine yardımcı olduğunu ve maddi olarak destek olduğunu, annesinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldığını, bilirkişi raporuyla belirlenen 8.545,57 TL destekten yoksun kalma tazminatının kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Yargıtayın ve Dairemizin yerleşik kararlarında vurgulandığı gibi; destekten yoksun kalma tazminatı, 6098 sayılı BK’nın 53/3. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir” şeklinde hükme bağlanmıştır. Maddeden de anlaşılacağı üzere, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse 6098 sayılı TBK’nın 53/3.(818 sayılı BK’nın 45/2). maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığının ispatlanması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; 15/06/1963 doğumlu (kaza tarihinde 49 yaşında) olan davacı … evli ve 1987 – 1990 doğumlu iki çocuk sahibidir. Davacı tarafça, 01/01/1933 doğumlu annesi (müteveffa) …’ün, davacıya desteklik ilişkisi ispatlanamamıştır. Bu durumda, Mahkemece destekten yoksun kalma tazminatının reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir hata bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki itiraz yerinde görülmemiştir.Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacı …’ten tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,3-Davacı …’ün istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı … yönünden reddedilen miktar (8.545,57 TL) dikkate alınarak,HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/03/2023