Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1007 E. 2023/265 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1007
KARAR NO: 2023/265
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2017/1098 Esas – 2019/973 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat ( Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesiyle TBK’nın 54. maddeleri kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan bakiye geçici-kalıcı güç kaybı zararı ve bakıcı gideri adı altında maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 12/12/2019 tarihli kararıyla; “1-Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine 2-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,3-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kısmen kabulü ile 1.037,79.-TL’nin 11/06/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-Davacının bakıcı gideri tazminatı talebinin kısmen kabulü ile 1.270,62.-TL’nin 11/06/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; doğmamış bir haktan peşinen vazgeçilemeyeceğini, ibra tarihinden sonra oluşan zarar için ibranamenin hüküm doğuramayacağını, çünkü müvekkilinin dava konusu kaza sebebiyle oluşan maluliyet oranının ibraname tarihinden sonra artmış olup huzurdaki davanın ortaya çıkan yeni zarara ilişkin olduğunu, gerek dava dilekçesinde belirttikleri gerekse delil listesinde de ibraz etmiş oldukları İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 02/09/2015 tarihli raporuna göre müvekkilinin maluliyet oranın arttığını, bu nedenle ortada yeni bir zarar bulunduğunu, … tarafından 11/06/2013 tarihinde yapılan ödemenin, müvekkili davacının o tarihteki %9 olan sakatlık oranı üzerinden hesaplandığını ancak 02/09/2015 tarihindeki raporda müvekkilinin maluliyet oranının %20 olarak belirlendiğini; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 01/11/2018 tarih ve 2017/1249 Esas – 2018/1229 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; “gelişmekte olan bir durum” söz konusu ise zamanaşımının, bu gelişme sona ermedikçe işlemeye başlamayacağını, bu nedenle ıslah dilekçesi doğrultusunda sürekli iş göremezlik zararının kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu; ayrıca, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 10. bendinde davalı tarafından yapılan 600 TL yapılan yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre 560.70 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi şeklindeki hükmünde hatalı olduğunu, davalı tarafından yapılan bir yargılama giderinin bulunmadığını, bu hususun maddi hatadan kaynaklandığını belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 15/12/2011 tarihinde, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı araç ile davacı dışı … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde, davacının yaralandığı; davalı … tarafından 11/06/2013 tarihinde davacıya 3.878 TL maddi tazminat ödendiği; yapılan ödemenin davacı tarafça yetersiz görülmesi nedeniyle, HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası kapsamında 15/12/2017 tarihinde açılan eldeki davada, davacı tarafça, bakiye geçici-kalıcı güç kaybı zararı ve bakıcı gideri adı altında maddi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. 2918 Sayılı KTK.’nın 111/2. maddesinde, “Tazminat miktarına ilişkin olup da, yetersiz veya fâhiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.“ şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesince karara dayanak olarak gösterilen 06/06/2013 tarihli “Makbuz Ve İbraname” başlıklı belgenin yapılan incelenmesinde; dava konusu kazaya ilişkin olarak, davalı … tarafından, davacıya 3.878 TL tazminat ödendiği; davacının, davalı …’ndan tazminatını nakden ve defaten aldığını, davalıyı kesin ve dönüşümsüz olarak ibra ettiğini, dava konusu kazayla ilgili başkaca bir alacağının kalmadığını belirttiği ve davacının imzasını içerdiği görülmüştür. İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/588 Esas sayılı dosyasında aldırılan ve davacı tarafça bu eldeki davada dayanak olarak ileri sürülen Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 02/09/2015 tarihli raporunda; davacının trafik kazası nedeniyle %20 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. ATK raporuna göre, davacının tedavisinin devam ettiğine yahut gelişen duruma dair bir bulguya rastlanmadığı sabit olmuştur. Bu durumda, Mahkemece, kalıcı iş göremezlik zararı yönünden, 2918 sayılı Kanun’un 111/2. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir hata bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir. Dosyanın yapılan incelenmesinde; davalı tarafça herhangi bir yargılama gideri yapmadığı tespit edilmesine rağmen Mahkemece gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 10. bendinde, davalı tarafça 600 TL yargılama gideri yapıldığı, kabul-ret oranınına göre bu miktarın 560,70 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine şeklinde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmüştür. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde huküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile,Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:1-Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine,2-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,3-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kısmen kabulü ile 1.037,79 TL’nin 11/06/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,4-Davacının bakıcı gideri tazminatı talebinin kısmen kabulü ile 1.270,62 TL’nin 11/06/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 157,69 TL nispi karar ve ilam harcından 31,40 TL peşin harç ve 106,70 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 19,59 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,6-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 106,70 TL ıslah olmak üzere toplam 138,10 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap olunan 2.308,41 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/3 maddesi gereğince hesap olunan 2.308,41 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Davacı tarafından yapılan 176,50 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 11,56.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 510,00.-TL gider avansından kalan bakiye gider avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,11-HMK 333.maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan 650 TL gider avansından kalan bakiye gider avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından:1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 76 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ıslah edilen/reddedilen miktar (32.353,17 TL) dikkate alınarak HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/02/2023