Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1000 E. 2022/1120 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1000
KARAR NO: 2022/1120
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/11/2019
NUMARASI: 2015/741 (E) – 2019/725 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 29/09/2012 tarihinde gerçekleşen davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı aracın yaya geçidinden geçmekte olan bulunan davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği trafik kazasından kaynaklı şimdilik 1.000 TL iş göremezlik ve 20.000 TL manevi tazminatın hüküm altına alınması talebinde bulunmuştur. Davalı … Şirketi davaya cevabında, zamanaşımı savunmasıyla birlikte aracın uzun süreli kiralama sözleşmesiyle … kiralandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, konusu kalmayan maddi tazminat davasında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı … Şirketi vekili, kazaya karışan araç uzun süreli kira sözleşmesine dayalı olarak kiraya verilmiş olmasına rağmen buna ilişkin bir araştırma yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı sigorta şirketi ve diğer davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmadığından ötürü maddi tazminat ve manevi tazminata ilişkin verilen karar, sözü geçen davalılar bakımından kesinleşmiştir. İstinafa konu uyuşmazlık, kazaya karışan aracın uzun süreli kira sözleşmesine dayalı olarak kiraya verilip verilmediğine, sicilde araç maliki olarak gözüken davalı tarafın işleten sıfatının bulunup bulunmadığı na ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklı araç işleteni olduğu iddia edilen şirketin 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinden doğan sorumluluğuna dayalı olarak açılan maluliyet nedeniyle oluşan manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı yasanın 3. maddesinde, uzun süreli kiralama durumunda işleten sıfatının kiracıya ait olacağı açıklanmıştır. Kiracının işleten sıfatını haiz olması için kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Bu iddianın ispat yükü sicilde araç maliki olarak gözüken davalı tarafa ait olup bu konuda gösterilecek delillerin üçüncü kişi konumundaki davacıyı bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması gerekmektedir. İbraz edilen kira sözleşmesi adi yazılı nitelikte düzenlenmiş olup bu haliyle davacıyı bağlayacak nitelikte değil ise de davalı vekilinin süresi içerisinde bilirkişi incelemesine dayandığı ve rapora yönelik vermiş olduğu 23/07/2019 tarihli dilekçesinde, kira sözleşmesi ve damga vergisi ödemelerinin ticari defterlerde yer aldığını belirterek ticari defterlerinin incelenmesi talebinde bulunmuştur.HMK 353/1-a/6. maddesinde esasa etkili nitelikte bulunan delillerin toplanmamış olması hali kararın kaldırılması nedeni olarak düzenlenmiştir. O halde, öncelikle, aracın uzun süreli kiralama sözleşmesine dayalı olarak kiracısı olduğu iddia edilen … dava ihbar edildikten sonra, ihbar olunan tarafın davaya vereceği cevap ve müdahil olması halinde bildireceği deliller de gözetilerek, talep halinde HMK’nın 124. maddesi yönünden işlem yapılması, tarafta iradi değişiklik yoluna gidilmeyecek yani davalı … Şirketi’ne karşı davaya devam edilecek ise davalı şirketin ticari defterleri ve gerekirse kiracı olduğu iddia edilen siyasi parti il başkanlığının defter ve kayıtları üzerinden bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesi ve buna dair düzenlendiği savunulan faturaların, süresi içerisinde ticari defterlere işlenip işlenmediği, kira sözleşmesi ile buna ilişkin düzenlenen fatura ve kira bedellerinin maliye ve vergi dairelerine süresi içerisinde bildirilip bildirilmediği ve kira bedellerinin ödenip ödenmediği hususunda araştırma yapılarak davalı şirketin kaza tarihinden önce olacak şekilde uzun süreli kira sözleşmesi uyarınca işleten sıfatını yitirip yitirmediği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi amacıyla davalı …şirketi yönünden kararın kaldırılmasına, dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-Kararın davalı Hakan İnal ve sigorta şirketi tarafından istinaf edilmemiş olması nedeniyle gerçekleşen kısmi kesinleşme halinin yeniden verilecek kararda gözetilmesine, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 14/06/2022