Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/99 E. 2020/114 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/99
KARAR NO: 2020/114
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2017
NUMARASI: 2014/656 Esas- 2017/243 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/04/2012 tarihinde davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın davacıya çarpması neticesi davacının maddi tazminat manevi tazminat ve iş gücü kaybından kaynaklı alacağı için İstanbul … İcra Müdürlüğünün, … nolu takip dosyası ile davalı aleyhine ilamsız takip yaptığını, davalı … şirketinin itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının icra takibine yönelik haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına ve asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde; Davacının gerçek zararının hesaplanması gerektiğini, kusur durumunu kabul etmediklerini, maluliyet için adli tıptan rapor alınması gerektiğini, sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediğini, alacağın likit olmadığını, talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince taleple bağlı kalınarak 40.000,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Alacağın likit olmayıp yargılamaya muhtaç olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığını, davadan ve icra takibinden önce temerrüde düşmediklerini, icra takibinde manevi tazminata ilişkin olarak da sigorta şirketinden talepte bulundukları için itirazlarında haklı olduklarını, davacının zararın artmasına sebep olduğunu, bu hususun raporlarda değerlendirildiğini, davacıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenip ödenmediğinin SGK’dan araştırılması gerektiğini, bir ödeme varsa rücuya tâbi olup mahsup edilmesi gerektiğini beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklı bedensel zarar nedeniyle yürütülen icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 30/04/2012 tarihinde, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın davacıya çarpması neticesi yaralanan davacı, maddi ve manevi tazminat talebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … nolu takip dosyası ile davalı aleyhine ilamsız takip yürütmüş, davalı … şirketinin itirazı üzerine takip durmuş, davacı vekilince itirazın iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesince Adli Tıp Kurumunun davacının kaza tarihinde geçerli kanun ve yönetmeliğe uygun olarak düzenlediği rapor ile belirlenen maluliyet oranı üzerinden geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı aktüer bilirkişi tarafından 63.225,85 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı 40.000 TL üzerinden takip yürütmüş, mahkemece taleple bağlı kalınarak bu bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının istinaf başvurusunda sözünü ettiği “SGK’dan rücuya tâbi peşin değerli ödeme yapılıp yapılmadığı” sorulmuş, kurumdan 7.506,72 TL rücuya tâbi geçici iş göremezlik ödemesi yapılmış olduğu yönünde cevap verilmiştir. Geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının aktüer bilirkişi tarafından 63.225,85 TL olarak hesaplandığı, mahkemece de taleple bağlı kalınarak 40.000 TL üzerinden hüküm kurulduğu göz önüne alındığında, rücuya tâbi ödeme mahsup edildiğinde dahi davacının takibe konu etmediği bir miktar tazminata hak kazandığı aktüer bilirkişi tarafından saptanmış, dolayısıyla SGK’dan verilen cevabın sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır. Davalı, kaza sırasında davacının kask takmamak suretiyle müterafik kusuru ile zararın artmasına sebep olduğu yönündeki iddialarını ispat eden delil sunmamıştır. Kaldı ki davacı esasen (dosyadaki Adli Tıp Raporuna göre) bacak bölgesinden yaralanmış olduğuna göre, kask takıp takmamasının zararın oluşmasına veya artmasına sebebiyet verdiğinden söz etme olanağı bulunmayıp davalının bu konuya ilişen istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, davacının maddi tazminat talepleri bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenebilir nitelikte olup likit olmadığından mahkemece davalı aleyhine inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin bu konudaki itirazının kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin davalı …. yönünden 40.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, 2-Davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine, 3-Alınması gerekli 2.732,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 690,00 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.732,4 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 343,45 TL harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat ve posta ücreti 273,40 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.816,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 50,00TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/01/2020