Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/974 E. 2020/3835 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/974
KARAR NO: 2020/3835
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2017
NUMARASI: 2014/1333 Esas – 2017/950 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 26/05/2012 tarihinde, ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı araç ile davacıların çocukları …’in sevk ve idaresindeki motosikletin çarpışması neticesinde, …’in vefat ettiğini, bu olay nedeniyle anne ve baba olan davacıların destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla, her bir davacı için 2.000,00 TL’den olmak üzere toplam 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen talep için Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesindeki hak düşürücü sürenin dolduğunu, yargılamaya konu trafik kazası sonucunda … plakalı sigortasız aracın işleteni olan … tarafından davacıların da içinde olduğu 7 akrabasının vefattan kaynaklanan tüm zararlarının giderildiğini ve bu hususun 28/06/2012 tarihli “İbranane-Feragatname” ile de sabit olduğunu, işbu davanın 03/11/2014’te açıldığını davacıların zararlarının aracın işleteni tarafından karşılandığını, araçların, kazanın oluşumundaki kusur oranlarının, destekten yoksun kalma tazminatının bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiğini, ödenen tazminatın güncellenerek tazminattan mahsup edilmesi ve müterafik kusurun varlığı halinde indirim yapılması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren ticari faiz talep edilmesinin haksız olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın kabulü ile davacı … için 34.290,73 TL, davacı … için 21.654,86 TL olmak üzere toplam 55.945,59 TL tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı tahsiline” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıların tüm zararlarının 28/06/2012 tarihinde, sigortasız aracın işleteni tarafından karşılandığını ve “İbraname-Feragatname” imzalandığını, dava konusu talep için Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesindeki 2 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı araç ile davacıların desteği …’in sürücüsü olduğu motosikletin 26/05/2012 tarihinde çarpışması neticesinde, davacıların desteği …’in vefat ettiği, ZMSS poliçesi bulunmayan aracın işleteni tarafından davacıların maddi ve manevi zararlarının karşılandığına dair işleten ile davacılar arasında 28/06/2012 tarihli “İbraname-Feragatname” belgesinin düzenlendiği, davacıların, 03/11/2014 tarihinde açılan işbu davada bakiye destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulundukları ve Mahkemece, yukarıda belirtilen şekilde davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesinde, “Tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davalı taraf, ZMSS poliçesi bulunmayan aracın işleteni tarafından davacıların maddi ve manevi zararlarının karşılandığını iddia etmiş ve 28/06/2012 tarihli “İbraname-Feragatname” başlıklı belgenin fotokopisini dosyaya ibraz etmiştir. Davacılar vekili ise belgedeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını iddia etmiştir. Ancak İlk Derece Mahkemesince, bu hususla ilgili herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Başka bir deyişle hüküm eksik inceleme sonucu verildiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerindedir. Bu durumda Mahkemece, davalı tarafından fotokopisi dosyaya ibraz edilen 28/06/2012 tarihli “İbraname-Feragatname” başlıklı belge aslının davalı tarafından dosyaya ibraz edilmesi için süre verilmesi, ibraz edildiğinde hangi davacı için ne miktarda ve ne türde tazminat ödendiğinin belirlenmesi, sonrasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. ve TBK’nın 166. maddeleri gereğince değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nın 36/5. maddesi gereğince, istinaf sonucuna göre … tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, teminat mektubunun davalı …’na iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/09/2020