Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40.HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/928
KARAR NO: 2020/881
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2014/375 Esas-2016/682 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Aynı maddenin, 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanunun 21. maddesinde muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde de mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, adreste muhatap veya tebligat yapılabilecek başkaca kimseler bulunmaması durumunda posta memuru tarafından muhatabın adresinde geçici olarak mı bulunmadığı yoksa adresi temelli terk etmesi nedeniyle mi adresinde bulunmadığı tespit edilip adreste bulunmama sebebi tutanağa açıkça yazıldıktan sonra geçici olarak adreste bulunmadığının anlaşılması durumunda bilgisine başvurulan kişinin mutlak surette isim ve soy isminin yazılması, haber bırakılan kişinin mutlak surette isim ve soy isminin yazılması, imzadan imtina durumunda bu hususun tutanağa geçirilmesi, adresi temelli terk ettiğinin tespiti durumunda etraftan yapılan adres araştırmasında yeni adresinde tespit edilememesi halinde tebligatın tebligatı çıkaran merciine iade edilmesi gerektiğinin gözetilmesi ve bu koşullar dahilinde tebligatın iade edilmesinden sonra davetiyeye mernis şerhi verilerek davetiyenin mernis adresine çıkartılması gerekmektedir. Davalı …’a gerekçeli karar evrakının tebliğine ilişkin ilk çıkan tebligatın eksik adres yazılarak bilinen en son adresine yapıldığı, tebligat üzerine “tebligat üzerindeki adresin yetersiz olması ve muhatabın ismen tanınmaması sebebiyle ilk çıkış mercine iadesine” şerhi düşüldüğü, bunun üzerine çıkarılan ikinci tebligatın aynı adrese TK 21/2. maddesine göre doğrudan mernis şerhli çıkarılması nedeniyle, tebligatın yukarıda açıklanan yasa hükümlerine aykırı olarak usulsüz bir şekilde tebliğ edildiği görülmektedir. Bu bağlamda, gerekçeli kararın öncelikle bilinen adrese olağan usulle çıkarılarak tebliği, tebliğ edilememesi halinde mernis usulune göre uygun olacak şekilde davalı …’a tebliği ile istinaf süresinin beklenmesi ve sonucuna göre işlem yapıldıktan sonra dosyanın mevcut haliyle yeniden dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere HMK’nın 352. maddesi gereğince Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.09/10/2019