Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/912 E. 2020/387 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/912
KARAR NO: 2020/387
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2017
NUMARASI: 2016/748 Esas- 2017/981 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde; davalı … şirketi tarafından kasko sigortasıyla sigortalanan 4760 sayılı yasanın 7 (2) maddesinde belirtilen istisna kapsamında satın aldığı aracın 16/04/2016 tarihinde gerçekleşen kaza sonucu aracın hurdaya ayrıldığını, araçta engelli tertibatın bulunduğunu, davalı … şirketi ile imzaladıkları kasko sözleşmesinde rayiç değerin esas alındığını, ancak sigorta şirketi tarafından araç ortalama değeri 45.000,00 TL olmasına rağmen 29.850,00 TL ödendiğini, ÖTV muafiyetinin kendisine ödenmesi gerekirken ödenmediğini, yine çekici bedeli ile engelli tertibat düzeneği bedelinin ödenmediğini belirterek çekici ücreti, kasko bedel farkı ve engelli tertibatı masrafları olarak 16.136,00 TL ‘nin davalılardan tahsiline karar vermesini talep etmiştir. Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde: davacının aracının hurdaya ayrılmasından sonra 30.000,00 TL değer belirlendiğini, 17.301,00 TL’nin sigorta şirketi 12.039,00 TL’nin sovtaj alıcısı tarafından ödendiğini, ödenen bedelin güncel doğru değer olduğunu, engelli araçlarında ÖTV’nin düşülerek ödeme yapılması gerektiğini, engelli tertibatının sigorta poliçesi kapsamı içinde bulunmaması nedeniyle ödenmediğini, davacının kendisinin çekici çağırdığını, bu nedenle çekici bedeli talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Davalı … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, Davalı … hakkındaki davanın ise kanıtlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle, aracın rayiç bedelinden ÖTV indiriminin düşülerek hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, zira, primlerin ÖTV’li bedel üzerinden tahsil edildiğini, bununla birlikte araçta bulunan engelli aparatı sigorta teminatı kapsamında olmasına rağmen bu talebin de hukuka aykırı olarak reddedildiğini, son olarak çekici bedeli talebinin reddinin de doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bakiye hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Davaya konu engelli aracının, 30/07/2015 başlangıç tarihli kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı, poliçeye göre sigorta bedelinin hasar tarihi itibariyle rayiç değeri kadar olduğu, eksik veyahut aşkın sigorta uygulanmayacağının kararlaştırıldığı, sözleşmede engelli tertibatının teminat kapsamına alındığına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı, çekici hizmetinin ise aynen yerine getirileceği ancak il sınırları içerisinde servis bulunmaması durumunda 675 TL bedele kadar çekici ücreti ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen kasko sigorta sözleşmesine göre engelli aparatı teminat kapsamında bulunmamaktadır.Bu durumda bu talebin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bununla birlikte, kazanın gerçekleştiği İstanbul ili sınırları içerisinde anlaşmalı servis bulunduğuna göre çekici hizmetinden aynen yararlanmayan sigortalının çekici bedeli talebinde bulunma hakkı da söz konusu değildir. Bu talebin de reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7/2-d maddesinde, ilk iktisabından sonra …kaza sonucu hurdaya çıkarılmasında… beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı”nın ÖTV’den muaf olduğu belirtilmiştir. Yani, aracın trafik kaydının silinip arac hurdaya ayrıldıktan sonra, aynı cinsten aracın beş yıl içindeki ilk iktisabında muafiyet hakkı devam etmektedir. Bu durumda, ÖTV düşülerek hasar bedelinin belirlenmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır.(Yargıtay 17 H.D.2016/19527E 2019/7401K. aynı daire 2016/2884E.2016/5845K. sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları) Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-Bakiye 20 TL istinaf karar harcının davacı taraftan alınarak hazineye İRAT KAYDINA 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 26/02/2020