Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/887 E. 2020/384 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/887
KARAR NO: 2020/384
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2017
NUMARASI: 2017/833 Esas- 2017/776 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, ticaret mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in 04/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebi ile maddi zararların tazmini için davalı … şirketleri aleyhine 13/06/2017 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonunca bu başvurunun reddedildiğini, bu ret kararına karşı itirazının ardından itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile komisyonca ret kararı verildiğini, komisyonca başvuru ücretinin yatırılmadığının belirtildiğini, 12/09/2017 tarihinde itiraz başvuru ücretinin yatırıldığını, komisyonun ise yapılan itırazın süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesi ile itirazı reddettiğini, taraflarınca adli tatil sonrasında 07/09/2017 tarihinde başvurunun yapıldığını, 11/09/2017 tarihinde ücretin yatırılmasının tebliğ edildiğini, kendilerinin ise 12/09/2017 tarihinde ücreti yatırdığını, Sigorta Tahkim Komisyonunun itiraz başvuru tarihini ücretin yatırıldığı tarih olan 12/09/2017 olarak kabul ettiğinden bahisle, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen 2017/36534-36535 esas ve 2017/35364 karar sayılı kararına yapılan 2017/4168 sayılı itirazın reddedilmesine ilişkin kararın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece Mahkemesi; komisyon kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulmasının mümkün olduğu, bu durumda davacının tahkim kararının iptali için dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 04/04/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası için 13/6/2017 tarihinde tahkim komisyonuna başvurduklarını, Uyuşmazlık Tahkim Komisyonunun ret kararı verdiğini, ret kararı üzerine itiraz ettiklerini ancak itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle Komisyon Yazı İşleri Müdürlüğünce taleplerinin reddedildiğini, bu ret kararının iptali için İstanbul 3. Ticaret Mahkemesinde dava açtıklarını, ancak Ticaret mahkemesince de karara karşı istinaf yolu açık olması sebebiyle iptal talebinde bulunamayacağından, hukuki yarar yokluğundan ret kararı verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla, ret kararı yönünden istinaf talebinin kabulü ile komisyon kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde “5.000 TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı, kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir, 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiş, sigorta tahkim kararları için iptal yolu öngörülmemiştir. Davacının başvurusu üzerine Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen 31/07/2017 tarih, 2017/35364 sayılı karara davacı tarafından itiraz edilmiştir. Her ne kadar sigortacılıkta tahkime ilişkin yönetmeliğin 16/A maddesinde düzenlenen “İtirazın süresi içinde usulüne uygun yapılıp yapılmadığı itiraz yetkilisince incelenir” hükmü gereğince, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından davacıya hitaben 12/09/2017 tarihli 2017/175834sayılı, komisyon müdürü ve itiraz yetkilisi imzalı “itirazın süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle itiraz başvurusunun Komisyon tarafından değerlendirmeye alınamayacağına karar verildiği” bilgisini içeren yazı gönderilmiş ise de, “yönetmeliğin kanuna aykırı olamayacağı” ilkesi gereğince, itirazın süresi içinde usulüne uygun olup olmadığı incelemesinin de (5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde belirtildiği gibi) münhasıran bu taleplerin itiraz hakem heyetince incelenmesi gerekir. Dosya içerisinde buna ilişkin Hakem Heyeti kararı bulunmadığı gibi, Sigorta Tahkim Komisyonu müdürü ve itiraz yetkilisi tarafından yapılan hukuki işlem de HMK 341. Maddesi kapsamında istinaf yoluna başvurulabilecek nitelikte bir nihai karar olmadığından, ve yine 5684 sayılı Sigortacılık Kanununda sigorta tahkimince verilen kararlar da iptale tabi tutulmadığından, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca, (ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi bakımından) düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, Buna göre; 2-Davanın 5684 sayılı Kanun’un 30/12. ve HMK m.341 gereğince reddine, 3- Harç başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 33,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının Dairemiz kararının niteliği itibarıyla davacı üzerinde bırakılmasına, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.25/02/2020