Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/886 E. 2020/486 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/886
KARAR NO: 2020/486
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2017
NUMARASI: 2013/373Esas – 2017/901 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/07/2012 tarihinde, davalının ZMS sigortacısı ve dava dışı müteveffa …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde sürücünün vefat ettiği ve araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davacının uzun bir süre yoğun bakımda kaldığını, davacının hastanede kaldığı süre boyunca defalarca taksi ile hastaneye gidip geldiklerini, tedavi giderleri dışında yol masrafları yaptığını, kaza nedeniyle sakat kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla 4.500,00 TL güç kaybı tazminatı ve 500,00 TL tedavi ve diğer giderler olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, 6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değiştirilen KTK’nın 98.maddesi gereğince tedavi giderlerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, SGK’nın sorumlu olduğunu, refakat, yol, konaklama giderlerinin de tedavi giderleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, maluliyet oranının ATK tarafından belirlenmesi gerektiğini, olayda hatır taşımacılığı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince: “Davanın kısmen kabulü ile, 117.329,29 TL işgöremezlik tazminatı ile, 5.250,00 TL konaklama ve iaşe bedeli olarak toplam 122.579,29-TL tazminatın dava tarihi olan 31/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müteveffa sürücünün ehliyetsiz olduğunu, davacının, ehliyetsiz sürücüsünün aracında yolculuk yapması nedeniyle olayda TBK’nın 52.maddesi gereğince müterafik kusuru indirimi yapılması gerektiğini, konaklama, yol, ulaşım ve iaşe bedeli altında hükmedilen bedellerin tedavi gideri kapsamında olması nedeniyle, bu giderlerden SGK’nın sorumlu olduğunu, Mahkeme kararının bu iki husus açısından usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54.maddesi kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekilinin birinci istinaf itirazı yol ve konaklama giderlerinin SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 10/07/2017 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak 5.250,00 TL konaklama ve iaşe bedeline hükmedilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderleriyle ilgili asli sorumluluk dava dışı SGK’ya geçmiş ise de; SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderleri, anılan düzenlemelerde yer alan belgeli tedavi giderlerine ilişkindir. Belgesiz tedavi giderleri ve 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik kapsamında olmayan (SGK’nın sorumlu olmadığı) tedavi giderleri yönünden trafik sigortacısının sorumluluğu devam etmektedir. Bu açıklamalara göre belgesiz tedavi gideri kapsamında davacının talep ettiği konaklama ve iaşe giderleri ZMSS poliçesi teminatı kapsamından olduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. İkinci itiraz ise olayda davacının müterafik kusuru olduğuna ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın sürücüsü ve davacının kardeşi 20/08/1995 doğumlu ve sürücü ehliyeti bulunmayan …’ın sigortalı araç ile 26/07/2012 tarihinde tek taraflı kaza yapması neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacı yaralanmıştır. Bu durumda, kaza tarihinde 18 yaşından küçük ve sürücü ehliyeti bulunmayan sürücünün kullandığı araca bilerek binen davacının bu davranışı, TBK’nın 52.maddesinde düzenlenen müterafik kusuru oluşturmaktadır. Başka bir deyişle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde olduğundan, davacı lehine hükmedilen maddi tazminat miktarlarından Yargıtayın yerleşik kararları ve uygulamaları dikkate alınarak takdiren %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği kanısına varılmıştır. Bu bağlamda, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 93.863,43 TL güç kaybı tazminatı ile 4.200,00 TL konaklama ve iaşe bedeli olmak üzere toplam 98.063,43-TL tazminatın dava tarihi olan 31/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, 2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.698,71 TL harçtan, peşin alınan 2.090,40 TL harcın mahsubu ile, bakiye 4.608,31 TL davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan başvuru harcının tamamı ve diğer harç, bilirkişi ücreti, rapor bedeli, tebligat ve posta masrafından oluşan yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 3.826,08TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davalı tarafça yapılan toplam 43,00 TL yargılama gideri üzerinden kabul/ret oranına göre bulunan miktarın tahsil kabiliyeti bulunmadığından davalı üzerinde bırakılmasına, 5-AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.266,03 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-TBK’nın 52.maddesinin uygulanması nedeniyle reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden davalı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, 7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 49,38 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.05/03/2020