Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/873 E. 2020/3836 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/873
KARAR NO: 2020/3836
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2017
NUMARASI: 2014/678 Esas- 2017/837 Karar
ASIL DAVADA:
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVADA:
DAVA KONUSU: Bakıcı Gideri Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 18/03/2013 tarihinde, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki ZMSS poliçesi bulunmayan motosikletin, müvekkillerinin velayetindeki 2005 doğumlu …’a çarpması nedeniyle …’un tüm çalışma gücünü kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun motosiklet sürücüsünde olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL kalıcı güç kaybı tazminatının davalı kurumca yapılan kısmi ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davada anlatılan trafik kazası nedeniyle müvekkillerinin çocuğu …’un sürekli bakıma muhtaç hale geldiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla 3.000,00 TL bakıcı giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından müvekkili kuruma başvurulması üzerine hasar dosyası açıldığını ve yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen aktüerya raporuyla tespit edilen bedelin davacılara ödendiğini, dava dilekçesinde bu hususun açıkça belirtildiği, açılan davanın haksız olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen kazadaki kusur durumu ve kusurlu hareket ile meydana geldiği iddia edilen zarar arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, davacıya kaza nedeniyle SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, faiz istemi, başlangıç tarihi ve yargılama gideri isteminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davacı vekilinin ıslah dilekçesi de dikkate alınarak, “Asıl davanın kabulü ile davacının sürekli iş gücü kaybı alacağı 219.808,54-TL’nin dava tarihi 23/05/2014’ten itibaren işleyen yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen davanın kabulü ile 250.000-TL bakıcı gideri alacağının talep ile bağlı kalınarak dava tarihi olan 23/05/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece, ödemenin güncellenerek hesaplanan tazminat bedelinden fazla olduğu ve kaza tarihindeki limit olan 250.000,00 TL’nin üzerinde tespit edilmiş bulunduğundan maluliyete ilişkin davanın tümden reddedilmesi gerektiğini, bilirkişi ek raporunda da bu husus tespit edilmesine rağmen hatalı karar verildiğini, 05/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda, müvekkili kurum tarafından yapılan ödemenin güncellenen tutarının 258.658,95 TL olduğunu, davacının gerçek maluliyet zararının ise 236.304,87 TL olduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla güncellenen miktarın, hesaplanan tazminat miktarından fazla olduğu dikkate alınarak maluliyet tazminatına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava ve birleşen dava, TBK’nın 54. maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı ve tedavi gideri tazminatı istemlerine ilişkindir. Davalı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazı asıl dava da hükmedilen güç kaybı tazminatına ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 05/05/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda, davacıların çocuğu …’un sürekli iş gücü kaybı ve maluliyet ile ilgili nihai ve gerçek maddi zararının 236.304,87 TL olduğu, davalı tarafın 30/09/2013 tarihinde davacılara yaptığı 194.700,00 TL’lik ödemenin güncellenen tutarının 258.658,95 TL olduğu ve bu miktarın, hesaplanan 236.304,87 TL’lik tazminattan mahsup edilmesinin gerekeceği; ömür boyu bakıcı giderinin ise 336.348,30 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Davalı vekili, müvekkilince tarafından 30/09/2013 tarihinde davacılara yapılan 194.700,00 TL’lik tazminat ödemesinin güç kaybı tazminatına ilişkin olduğunu iddia etmektedir. Ancak, dosyaya ibraz edilen 30/09/2013 tarihli ve 194.700,00 TL’lik … Bankasına ait dekontta, yapılan ödemenin güç kaybı tazminatına ya da bakıcı gideri tazminatına ait olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Yine, bilirkişi ek raporunda davalı tarafça dava tarihinden önce, 30/09/2013 tarihinde yapılan 194.700,00 TL’lik ödemenin güncellenen (ek rapor tarihine kadar) tutarının 258.658,95 TL, teminat limitinin de 250.000 TL olduğu belirtilmesine ve yapılacak mahsuptan sonra davacıların sakatlık teminatı kapsamında talep edebilecekleri bir tazminat bulunmamasına karşın Mahkemece, talep edilebilecek maluliyet tazminatı bulunup bulunmadığını tespit etmeyen (davalı tarafça ödeme belgesi sunulmadığından tespit edemeyen) bilirkişi kök raporundaki, ödemenin mahsup edilmemiş haliyle hesaplanan maluliyet tazminatına hükmedilmesi de dosya içeriğine uygun olmamıştır. Bu durumda Mahkemece öncelikle -mahsup talebinin değerlendirilmesi bakımından- davalı vekilinin 24/11/2016 tarihli dilekçesi ekindeki banka dekontundan davacılara ödendiği anlaşılan 194.700 TL’nin hangi teminat (sakatlık-tedavi) kapsamında ödendiğinin belirlenmesi için davalının dilekçelerinde sözünü ettiği ve davalı nezdinde düzenlendiği belirtilen 121881 sayılı hasar dosyası (Banka dekontunda “… nolu dosya tazminatı ödemesi/… 2013/13104” olarak belirtilmiştir.) temin edilmeli, devamında; ödemenin sakatlık teminatı kapsamında yapıldığının belirlenmesi halinde, Mahkemece alınan ek rapor nazara alınarak (güncellenen değerin teminat limitinin üzerinde olduğu) maluliyet tazminatı talebi hakkında karar verilmeli; ödemenin bakıcı (tedavi) gideri teminatı kapsamında yapıldığının tespiti halinde maluliyet tazminatından değil, bakıcı gideri teminatından mahsup işlemi yapılmalı; ödemenin kısmen sakatlık, kısmen de bakıcı gideri için yapıldığının belirlenmesi halinde ise her bir teminat bakımından ödemeler güncellenip -TBK m.102/2-1.cümle hükmü de göz önüne alınıp- ayrı ayrı mahsup edilerek ve bakıcı gideri tazminatına ilişkin hükme karşı davalı tarafın istinaf başvurusunun bulunmaması ve bu itibarla davacının bu yönden kazanılmış hakkı gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin asıl davaya ilişkin (güç kaybı tazminatına ilişkin) kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesinin asıl davaya ilişkin (güç kaybı tazminatı talebine ilişkin) kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Asıl davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-Davalı tarafından İİK’nın 36. Maddesi uyarınca icranın geri bırakılması talebi kapsamında yatırılan teminat mektubunun davalı …’na iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/09/2020