Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/867 E. 2020/523 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/867
KARAR NO: 2020/523
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2017
NUMARASI: 2014/1048 Esas-2017/738 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/07/2012 tarihinde müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu erkek arkadaşı tarafından kullanılan … plakalı motosiklet ile … plakalı araç sürücüsünün çarpıştığını, kazanın davalı sürücü …’ın kusuru ile meydana geldiği, kaza sonucu davacı müvekkilinin yaralandığını, motosiklet sürücüsü arkadaşının ise olay yerinde hayatını kaybettiğini, trafik kazası sebebiyle maddi zararı olduğunu ve manevi olarak acı çektiğini beyanla, bu olay sebebiyle şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma, tedavi, hastane giderleri, iş gücü kaybı) haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, ayrıca 300.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren ticari faizle birlikte sürücü …’dan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi ve davalı … Sigorta A,Ş vekili cevap dilekçelerinde davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, maddi tazminatın kazaya karışan … plakalı aracın kasko sigorta poliçesinden karşılanması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılmış olan davanın reddine, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.775,03 TL tedavi gideri ve 9.861,11 TL geçici maluliyet tazminatı olmak üzere toplum olarak 15.636,14 TL’nin davalılar … ve …’dan tahsiline, 3.500 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar vermiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taktir edilen manevi tazminatın yetersiz olduğunu, … Sigorta hakkında verilen ret kararının yerinde olmadığını, tedavi giderlerinin eksik hesaplandığını ve özellikle psikolojik tedaviye ilişkin masrafların mahkemesince takdiri gerektiğini, geçici iş göremezlik süresinin üç ay üzerinden değil beş ay üzerinden hesaplanması gerektiğini beyanla kararı istinaf etmiştir. Dava, trafik kazasından yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlidir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak tüm dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: 26/07/2012 günü meydana gelen trafik kazasında; davalı … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, kaza neticesi davacının yolcu konumunda bulunduğu motosiklet sürücüsünün vefat ettiği, davacının ise kalıcı maluliyet oluşmadan beş ay geçici iş göremeyecek şekilde yaralandığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili müvekkilinin ölen arkadaşı (motosiklet sürücüsü) ile evlilik planları yaptığını, bu sebeple kaza neticesi ölenin desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek tazminat talebinde bulunmuş ve İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki ret kararına istinaf yoluyla itirazda bulunmuş ise de, yargılama sırasında dinlenilen tanık beyanlarından, davacı ve ölenin evlilik hazırlığında olduğu iddiası ispatlanamamış ve dosyada bulunan nüfus kaydından da davacının kazadan yaklaşık bir buçuk yıl sonra evlenmiş olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan bu gerekçelerle davacının destekten yoksun kalma tazminat taleplerine ilişkin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin tedavi giderlerine ilişkin olarak yapmış olduğu istinaf itirazları değerlendirildiğinde; davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu ve belgelendirdiği her türlü tedavi gideri ayrıntılı olarak değerlendirilerek hüküm oluşturulmuştur. İstinaf itirazlarına dayanak yapılan psikolojik tedavi giderleri ve gider yapılmış olsa dahi trafik kazasıyla nedensellik bağı da ispatlanamamış olmakla reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir durum görülmediğinden, bu yöndeki istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir. Dosyada mevcut aktüer raporu incelendiğinde; iş göremezlik tazminatının beş ay üzerinden 26/07/2012 ile 30/01/2013 tarihlerinin arasını kapsar şekilde hesaplanmış olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin iş göremezlik süresi yönünden istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ölen motosiklet sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmaması sebebiyle, araç işleteni ve ZMMS poliçesini yapan sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığından, davalı … Sigorta yönünden davanın reddi yönünde karar verilmesi de isabetsiz değildir. Yine, davacı vekili müvekkilinin erkek arkadaşını kaybetmesi ve kendisinin yaralanması sebebiyle manevi zararının olduğunu, ancak mahkemesince takdir edilen manevi tazminatın yetersiz olduğunu ifade etmekte ise de, davacının kazadan kaynaklı yaralanmasının derecesi, olayın oluş biçimi, tarafların mali ve sosyal durumları, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiği de göz önüne alınarak, davacı yararına takdir edilen manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu, beraber yolculuk yaptığı sürücünün vefatından kaynaklı yansıma yoluyla oluştuğu ileri sürülen manevi zararın talep edilemeyeceği nazara alındığında, davacı vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/03/2020