Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/86 E. 2020/437 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/86
KARAR NO: 2020/437
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2017
NUMARASI: 2015/1545 Esas- 2017/760 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların desteği müteveffa …’ın sürücüsü ve davalı …’nin ZMS sigortacısı olduğu, … plakalı araç ile … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin 09/12/2014 tarihinde kaza yapması neticesinde, davacıların desteği …’ın vefat ettiğini, olayın meydana gelmesinde davacıların desteği sigortalı araç sürücüsü …’ın kusurlu olduğunu, davacıların bu olay nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek,fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla her bir davacı için 500.00′ er TL’den olmak üzere toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları A.6.d maddesine göre davacıların tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, davacıların 3. kişi konumunda bulunmadıklarını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kabulüne, 200.977,34 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 24/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a ödenmesine, 38.226,19 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 24/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a ödenmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müteveffanın anne ve babasının hayatta olup olmadığı araştırılmaksızın hak sahipleri olan eş ve çocuklara fazla pay ayrıldığını, müteveffanın anne ve babasının hayatta olması halinde onların da destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceklerini, kararın bu yönden hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacıların desteği …’ın sürücüsü ve davalı …’nin ZMSS sigortacısı olduğu … plakalı araç ile dava dışı … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin 09/12/2014 tarihinde kaza yapması neticesinde davacıların desteği …’ın vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde davalı nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsü …’ın kusurlu olduğu, bu olay nedeniyle müteveffa …’ın eşi davacı … ile oğlu davacı …’ın destekten yoksun kaldıkları iddiasıyla işbu davayı açtıkları ve Mahkemece, yukarıda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin istinaf iddia ve itirazı, müteveffanın anne ve babasının sağ olup olmadığının araştırılması ve sağ olması halinde anne ve babaya pay ayrılması gerektiğine ilişkindir. UYAP’tan alınan nüfus kayıtlarının yapılan incelmesinde, trafik kazası nedeniyle vefat eden …’ın, babası … ve annesi …’ın sağ oldukları tespit edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/06/2019 tarihli ve 2016/15677 Esas – 2019/7635 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; eş ve çocuklar ile ana ve babanın pay alacağı durumlarda desteğe iki pay, eşe iki pay çocukların her birine birer pay, ana ve babaya birer pay ayrılarak desteğin gelirinin tamamının dağıtılması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davacı eş … ve davacı çocuk … ile birlikte müteveffanın anne ve babası sağ olduğundan ve İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda, müteveffanın sağ olan anne ve babasına pay ayrılmadığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerinde görülmüştür. Bu minvalde, Dairemizce, HMK’nın 356. maddesi gereğince istinaf incelmesinin duruşmalı yapılmasına karar verilmiş ve ek rapor alınması yoluna gidilmiştir. Dosyaya ibraz edilen 16/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda, 09/12/2014 tarihli kazada …’ın vefatı nedeniyle müteveffa ana ve baba payları da nazara alınarak yapılan hesaplama ile davalı …’nden talep edebilecekleri kök raporda esas alınan bilinen son asgari ücret olan 2017 yılı asgari ücreti üzerinden yeniden yapılan hesaplama sonucunda, davacıların garameten talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatı miktarlarının davacı eş … için 160.136,55 TL, davacı çocuk … için 39.013,87 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporu Dairemizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuştur. Bu durumda, davacı eş … için 160.136,55 TL, davacı … için İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama aşamasındaki ıslah talebi dikkate alınarak 38.226,19 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanısına varılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar ve tespitler çerçevesinde; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜ ile, Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1545 Esas – 2017/760 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre, 1-Davacı …’ın davasının kısmen kabulü ile 160.136,55 TL tazminatın dava tarihi olan 24.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı …’ın fazlaya ilişkin talebinin reddine, 2- Davacı …’ın davasının kabulü ile, 38.226,19 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 24.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Alınması gerekli toplam 13.550,16 TL harçtan peşin alın 27,70 TL peşin harç ve 813,58 TL ıslah harcının mahsubu bakiye 12.708,88 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 93,80 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.293,80 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.072,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, 5-873,08 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 6-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 19.162,97 TL nispi vekalet ücretin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 7-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.733,93 TL nispi vekalet ücretin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 6.109,30 TL nispi vekalet ücretin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine, 9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra re’sen davacılara iadesine, 10-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 546,95 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacı …’den tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, davacı … için kurulan hüküm yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin; davacı … için kurulan hüküm yönünden ise HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/03/2020