Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/82 E. 2019/297 K. 25.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/82
KARAR NO : 2019/297
KARAR TARİHİ : 25/10/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2017
NUMARASI : 2015/1268 Esas – 2017/424 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadığı,; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kardeşinin kullandığı ve müvekkiline ait olan … plakalı araç ile davalı … kullandığı ve kendisine ait olan … plakalı sayılı aracın 17/07/2015 tarihinde çarpışmaları sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağının eksik olması nedeniyle tarafların kusur oranlarının tam olarak hesaplanamadığını, meydana gelen kaza sonrasında Kocaeli 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/34 D.iş sayılı dosyasında bilirkişi raporu düzenlendiğini, bilirkişi raporunda davalı tarafın %50 kusurlu, araçtaki toplam zararın ise 32.500,00-TL olarak tespit edildiğini, kazaya sebep olan davalı tarafın en az %75 kusurunun bulunduğunu belirterek 24.375,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazasında davacı tarafa ait bulunan aracın sürücüsü olan … asli kusurlu olduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında yapılan zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesinin davacının 3. Kişilere verdiği zararları teminat altına aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.İlk derece mahkemesince davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu kabul edilerek davalı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 16.250,00 TL hasar bedelinin adı geçen davalıdan tahsiline, diğer davalı tarafa yönelik açılan davanın ise sigorta şirketinin, davalının değil, davacının sigortacısı olduğu, bu nedenle, davacının sigortalı aracında meydana gelen zararın, teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından davacıya ait bulunan aracın sürücüsü olan … asli kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiğini, bu kararın, istinaf aşamasından geçerek kesinleştiğini, hukuk mahkemesince benimsenen kusur durumuyla ceza mahkemesinde kabul edilen kusur durumu arasında çelişki olduğunu, işbu çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, hesaplanan hasar bedelinin de fahiş olduğunu belirterek istinafen kararın kaldırılması talebinde bulunmuştur.Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir.1-Hasara yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesi;Delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporu ile desteklenen ve somut gerekçelere dayalı olarak itibar edilmemesini gerektirir nitelikte itirazda bulunulmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmayıp; hasarın fahiş belirlendiğine dair istinaf itirazı yerinde değildir.2-Kusura ilişkin değerlendirme; Taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık gerçekleşen trafik kazasında hangi araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu noktasında toplanmaktadır.Davacının işleteni olduğu … plaka sayılı araç sürücüsü olan …, Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/657 E. 2017/220 K. sayılı dosyası üzerinden yargılanarak adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, işbu kararın, İstanbul BAM 19. C.D’nin 2017/2207 E. 2017/2200 K. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle derecettan geçerek kesinleştiği, ceza mahkemesince, bilirkişi raporuna atıfla her iki yönde de ”dur” levhasının olduğu kabul edilerek davalı … bölünmüş yolda ilerlediği sırada davacı araç sürücüsünün, bölünmüş yola çıkarken bu yoldan geçen araçlara yol vermesi gerekirken, böyle yapmayıp ilk geçiş hakkını ihlal ettiği, sanığın asli kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsü …. de “dur” levhasına uymayarak hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak suretiyle tali kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise her iki yönde “dur” levhası olduğu ve her iki araç sürücüsünün, ceza dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporunda belirtilen aynı kural ihlallerini gerçekleştirdikleri kabul edilerek taraflara eşit kusur oranları izafe edilmiştir.Bu durumda, her iki araç sürücüsü, aynı trafik koşullarında aynı kural ihlallerini yapmış olmasına rağmen kesinleşen ceza mahkemesi kararına göre davacının kusurundan sorumlu olduğu araç sürücüsü … asli kusurlu kabul edilirken; eldeki dava dosyasında %50 oranında kusurlu kabul edilmiş olması çelişki arz etmekte olup; işbu kusur durumuna ilişkin çelişkinin giderilmemiş olması doğru olmamıştır. O halde, karayolları fen heyeti veyahut adli tıp kurumundan ceza mahkemesince hükme esas alınan 31/08/2015 tarihli bilirkişi raporu ile mahkemece hükme esas alınan 12/10/2016 tarihli bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilerek tarafların gerçekleşen trafik kazasında hangi oranda kusurlu oldukları yönünde rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi amacıyla HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kusura hasren KABULÜNE, hasara yönelik istinaf itirazının ise REDDİNE,2-İlk Derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE,4-Peşin istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvurana iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 25/10/2019