Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/808 E. 2020/707 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/808
KARAR NO : 2020/707
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2017
NUMARASI : 2017/24 Esas- 2017/795 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 09/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/04/2008 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazsı meydana geldiğini, davacının kalıcı iş gücü kaybı oluşacak şekilde yaralandığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL tazminatın 26/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: 26/04/2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanununda değişiklik yapıldığını ve müvekkili kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartı getirildiğini, dava tarihinden önce müvekkili kuruma gerekli evrakla başvuru yapılmadığını, kazanın 11/04/2008 tarihinde meydana geldiğini, dava tarihi itibariyle kazanın üzerinden 7 yıldan fazla zaman geçtiğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı nedeniyle de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Tespit yapılmadan kazanın vuku bulduğu tarihin zamanaşımı başlangıcı olarak esas alınmasının hukuka uygun olmadığını, makemece gerekli inceleme yapılmadan karar verildiğini ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyet tazminatına ilişkindir. 11/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı … sevk ve idaresindeki .. plakalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığı, ancak kalıcı maluliyetinin tespitinin mümkün olması için belirli bir tedavi süresinin geçirilmesi gerektiği dosyada mevcut Ereğli Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 08/08/2008, Konya Eğitim Araştırma Hastanesinin 12/02/2016, Konya Eğitim Araştırma Hastanesinin 17/09/2014 tarihli raporları ile 12/01/2015 tarihli Güvence Hesabınca düzenlenen yazı içeriğinden anlaşılmaktadır. Belirtilen raporlarda, raporun sürekli olmadığı ve kalıcı maluliyetin değerlendirilmesi için en erken 17/09/2015 sonrasında yeni sağlık kurulu raporunun istenmesi gerektiği belirtilmektedir. Davacının kalıcı maluliyet nedeniyle tazminat talebini dosyada mevcut 23/11/2016 tarihli rapora dayandırdığı görülmekle, rapor içeriği incelendiğinde; kalıcı maluliyetin bu tarih itibariyle belirlenmiş olduğu ve yeniden kontrol gerektiği yönünde rapora şerh düşülmediği, davacının kalıcı maluliyetini bu tarih itibariyle öğrendiğinin kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bedensel zararlarda uğranılan zararın tespit edilebilmesi için meydana gelen yaralanmanın niteliği de dikkate alınarak, gerekli tedavi sürecinin bitmiş olması gerekir. Tedavi devam ederken sürekli ve iş göremezlik durumunun tespiti mümkün değildir. Davacı tarafından zararın öğrenilmesi tarihinin de bu tarih olarak esas alınması gerekmektedir. Hal böyle olunca davacının zararı/kalıcı maluliyeti öğrenme tarihinin 23/11/2016 olduğu, davacının 13/12/2016 tarihinde Güvence Hesabına başvurduğu, davanın da 27/12/2016 tarihinde açıldığı, olayda uygulanması gereken uzamış zamanaşımının (eylemin aynı zamanda suç olması nedeniyle TCK’nın 89/1,2-e ve 66/1-e maddeleri uyarınca 8 yıl) geçmediği anlaşıldığından, mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın taraf delilleri toplanıp varılacak sonuca göre karar verilmesi bakımından mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2020