Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/786 E. 2020/730 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/786
KARAR NO: 2020/730
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2017
NUMARASI: 2014/1213 Esas – 2017/1000 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nin ZMS sigortacısı, davalı …’un maliki – işleteni ve davalı …’nin sürücüsü olduğu … plakalı ticari taksinin, 20/08/2013 tarihinde bisikleti ile yeşil ışıkta karşıya geçmek isteyen davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kaza nedeniyle davacının ayak bilek kemiğinin darmadağın olduğunu ve sol bacağında kırıklar oluştuğunu, Acıbadem Hastanesinde ilk ameliyatının yapıldığını, ameliyattan sonra 3 ay yatmak zorunda kaldığını, 06/01/2014 tarihinde ikinci ameliyatını olduğunu ve Aralık ayında da üçüncü ameliyatının gerçekleşeceğini, sonrasında da fizik tedavi sürecinin başlayacağını, davacının …ndan sigortalı bulunduğunu ancak tedavi ve hastane giderlerinin sigortadan karşılanmadığını, sigortanın ödemediği bu giderlerin müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkilinin bu kaza nedeniyle maddi ve manevi zararlara uğradığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … Şirketi’nin poliçe teminat limiti ve sadece maddi zarardan sorumlu olması kaydı ile); 20.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı … ile …den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, kusurun ve zararın davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, avans faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı tarafça açılan maddi tazminat talebine ilişkin davanın davacının davalı … şirketi ile sulh olması nedeniyle konusuz kaldığı anlaşılmakla, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 12.000,00 TL manevi tazminatın 20/08/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, manevi tazminattan sürücü …’nin sorumlu olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54.ve 56. maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı …’nin ZMS sigortacısı, davalı …’un maliki – işleteni, davalı …’nin sürücüsü olduğu … plakalı ticari taksinin, 20/08/2013 tarihinde, bisiklet ile yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı (sürücü) …’nin asli derecede ve tamamen kusurlu bulunduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 28/03/2016 tarihli raporunda, davacının kaza nedeniyle %13,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği ve Mahkemece, yukarıda da belirtildiği şekilde tarafların delillerinin değerlendirilerek davacı lehine 12.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Kazanın meydana geliş şekli, davalı sürücünün tam kusurlu olması, davacının yaralanmasının niteliği, maluliyet raporu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu ve davalı …’un KTK’nın 85.maddesi gereğince araç işleteni sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu olduğu kanısına varıldığından, davalı … vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde görülmemiştir.Bu bağlamda; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 819,72 TL harçtan peşin alınan 205,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 613,82 TL harcın davalı …dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalı …’un istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/06/2020