Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/719 E. 2020/722 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/719
KARAR NO: 2020/722
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2017
NUMARASI: 2014/1361 Esas- 2017/998 Karar
DAVANIN KONUSU: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 09/06/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/07/2014 tarihli kaza nedeniyle müvekkiline ait … plaka sayılı aracın hasarlanarak maddi zarar, değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı oluştuğunu, gerçekleşen trafik kazasında davalıların trafik sigortacısı ve maliki oldukları araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu belirterek İstanbul Anadolu 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/88 D.İş sayılı dosyası ile tespit edilen zararlarının tazminini talep etmiştir. Davalı … vekili davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili, müvekkilinin kazada kusuru olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, araç tamir bedeline ilişkin talebin kısmen kabulü ile 3.982,50 TL’nin, faiz başlangıç tarihleri değişik olmak üzere işleyecek faizliyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; araç mahrumiyet zararına ilişkin talebin kısmen kabulü ile 350,00 TL nin işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline; davacının değer kaybına ilişkin talebinin ise reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından kusur, hasar ve mahrumiyet zararına yapılan değerlendirmelerin isabetli olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun afaki ve yetersiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan onarım bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet zararından oluşan tazminat istemine ilişkindir. 1-Kusura yönelik yapılan değerlendirme; İlk derece mahkemesince dosya kazandırılan bilirkişi raporlarının her birinde davacı tarafa tali kusur izafe edilmiş olup birbiriyle örtüşen kusur raporları doğrultusunda mahkemece benimsenen kusur durumunda herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Buna yönelik istinaf itirazları yerinde değildir. 2-Hasara yönelik değerlendirme; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu aracın davaya konu kazadan önce 8 kez daha kaza geçirdiği ve pert kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosyada mübrez bilirkişi … tarafından tanzim edilen raporda hasar bedeli KDV dahil 5.310,00 TL olarak belirlenmiş iken; bu rapora itiraz üzerine alınan bilirkişi … tarafından hazırlanan 11/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda hasar bedeli KDV dahil 3.955,90TL olarak tespit edilmiştir.Her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla alınan bilirkişi … tarafından düzenlenen bila tarihli bilirkişi raporunda ise 3.955,90 TL hasar tespitinde bulunulmuştur. Bu durumda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesine yönelik alınan ve delil tespit raporunu da değerlendiren, hüküm vermek bakımından yeterli ve gerekçeli olan bilirkişi … tarafından düzenlenen rapor hükme esas alınması gerekirken ilk bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu aykırılık istinaf edenin sıfatına göre kararın düzeltilmesi nedeni olarak görülmemiştir. Davacı vekili tarafından yaptırılan delil tespiti sonrası düzenlenen 16.323 TL tutarındaki bilirkişi raporu ile tek taraflı olarak sunulan fiyat listesi, birbiriyle örtüşen son alınan iki raporu çürütecek nitelikte değildir.3-Araç mahrumiyet zararına ilişkin değerlendirme;Yine, az yukarıda bahsedildiği üzere hükme esas alınması gereken, en az 5 farklı firmadan alınan fiyat ortalamasına göre değerlendirme yapan rapor doğrultusunda, taleple bağlı kalınarak 500 TL üzerinden hüküm kurulması gerekirken düşük bedele hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerindedir.Ancak tespit edilen bu hukuka aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;A)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KISMEN KABULÜNE,2- İlk Derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA,3-İstinafa başvuran tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,B)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; 1-Davacının araç tamir bedeline ilişkin olarak talebinin KISMEN KABULÜ ile 3.982,50 TL’nin davalı … yönünden dava tarihinden itibaren, davalı … yönünden kaza tarihi olan 16/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,2-Davacının mahrumiyet kaybına ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ ile 500,00 TL nin kaza tarihi olan 16/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine, 3-Davacının değer kaybına ilişkin talebinin REDDİNE, 4-Alınması gereken karar ve ilam harcı 306,20 TL olduğundan peşin alınan 273,25 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 32,95, TL harcın, (davalı … bakımından 20,87 TL harç ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 3.400,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,6-Davacının iş bu dava için ödediği 273,25 TL peşin harcın (davalı … yönünden 251,18 TL’si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,7-Davacının iş bu dava için yaptığı 1700,00 TL bilirkişi ücreti, 90,00 tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 1790,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddedilen kısmına göre belirlenen 494,70 TL yargılama giderinin (davalı … yönünden 445,54 TL’si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, arta kalan kısmın davacı yan üzerinde bırakılmasına,8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden araç mahrumiyetine ilişkin talep bakımından davalının sorumlu olmadığı anlaşılmakla talep edilen 500,00 TL dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesine göre belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … şirketine ödenmesine,9-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden davanın reddedilen kısmı (davalı … bakımından araç mahrumiyeti haricindeki) dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nün 13/3. maddesi uyarınca 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile eşit olarak davalılara ödenmesine,10-Davalı … tarafından yapılan 62,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddedilen kısmına göre belirlenen 46,57 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı yan üzerinde bırakılmasına,11-Gider avansından artan kısım var ise taraflara iadesine,Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2020