Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/71 E. 2019/207 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/71
KARAR NO : 2019/207
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ : 12/09/2017
NUMARASI : 2017/4321 Esas – 2017/4321 Karar (İtiraz Hakem Heyeti’nin 28.07.2017 gün 2017İHK-2749 sayılı kararı)
DAVANIN KONUSU: TAZMİNAT
İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/09/2017 gün ve 2017/4321 D. İş sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 28.07.2017 gün 2017İHK-2749 sayılı kararının incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Başvuru dilekçesinde özetle; davalı … şirketine trafik sigortası ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araçların birinde yolcu olarak bulunan … 17.02.2016 tarihli terör saldırısı sonrasında vefatı nedeniyle desteğinden yoksun kalan müvekkile bakımından şimdilik 42.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur.Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından yapılan değerlendirmede, zararın, bomba yüklü .. plakalı aracın patlatılması neticesinde terör saldırısından doğduğu, bu nedenle zararın zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında teminat altına alınan hallerden olmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş; işbu karara vaki itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından aynı gerekçelerle itirazın reddine karar verilmiştir.Karara karşı başvuran vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde, kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde motorlu aracın katıldığı bir kazada bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişinin bulunuyor olması halinde bunların müteselsilen sorumlu olduklarını, tehlike sorumluluğunun oluşması için zarar ve illiyet bağının yeterli olduğunu, Genelkurmay Başkanlığı’nın zarar görene karşı yükümlülüğünün KTK dan kaynaklandığını, araç işleteni olan Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığının sorumluluğuna gidilebilmesi gerektiğini, bu kurumların araç içinde yolcu konumunda olan kişilerin ölüm ve sakatlanmalarından kaynaklı tazminatlardan sorumlu olduklarını, bu durumda işletenin tehlike sorumluluğu kapsamında sigortacının da sorumluluğuna gidilebileceğini belirterek istinafen başvurunun kabulune karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Uyuşmazlık konusu ölüm hadisesi başvuranın desteği olan …, işleteni Genelkurmay Başkanlığı olan servis aracında yolcu olarak bulunmakta iken bomba yüklü … plakalı aracın patlatılması suretiyle yapılan terör saldırısı neticesinde gerçekleşmiştir. Rizikonun, ZMMS kapsamında olabilmesi için meydana gelen olayın KTK kapsamında aracın işletilmesi halinde oluşması zorunludur. Bununla birlikte, kaza tarihinde yürürlükte olan ZMMS genel şartların A.3.l maddesinde, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletenin sorumlu olmadığı zararların teminat dışı olduğu hüküm altına alınmıştır. Somut olayda meydana gelen zarar, aracın işletilmesi nedeniyle değil, terör saldırısı neticesinde gerçekleştiğine göre trafik sigortacısının sorumluluğu bulunmamaktadır.( Yüksek Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 2015/100300 Esas 2018/5129 Karar; aynı daire 2012/13215 Esas 2013/160207 Karar; aynı daire 2015/ 14193 Esas 2016/2369 Karar sayılı kararları ve benzer nitelikte diğer kararları)Bu durumda usul ve yasaya uygun bulunan itiraz hakem heyeti kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-1 sayılı tarifenin yargı harçları başlıklı A/III/1-2. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,Dair, gerekçeli kararın taraflara/ vekillerine tebliğinden itibaren Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere iki hafta içerisinde Dairemize yahut Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile Yargıtay yolu açık olmak üzere olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi.10/10/2019