Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/701 E. 2020/392 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/701
KARAR NO: 2020/392
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2017
NUMARASI: 2014/134 Esas- 2017/449 Karar
BİRLEŞEN DOSYA: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1169 Esas 2016/12 Karar
BİRLEŞEN İSTANBUL 12. ATM 2015/1169 ESAS SAYILI DAVA
DAVA KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; 02/11/2010 tarihinde … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı motosikletin çarpışması sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada …’in vefat ettiğini, kaza yaptığı motosikletin sigorta kaydı bulunmadığını, davacının eşi vefat ettikten sonra desteğinden yoksun kaldığını belirterek davalı … ve sigorta şirketinden maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Eldeki dava dosyasıyla birleştirilen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1169 Esas 2016/12 Karar sayılı dosyasında, Davacılar … ve …’e velayeten … çocukları bakımından davalı … ve sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, kazanın meydana gelmesinde ölen sürücünün asli kusurlu olduğunu, kusur oranında davanın red olması gerektiğini beyan etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müteveffanın kask takmadığını, kusur durumunun bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini, alacaklı borçlu sıfatının birleştiğini, müvekkili kurumdan kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, sürücü mirasçılarının sürücünün kusuruna dayanarak tazminat talep etmeleri mümkün olmadığından işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile fazlaya ilişkin hakkı saklı tutularak 58.812,64 TL maddi tazminatının davalı … Sigorta A.Ş’den, 31.113,67 TL tazminatının ise davalı … Hesabından tahsiline; Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile 10.902,03 TL maddi tazminatının davalı … Sigorta A.Ş’den, 4.349,05 TL tazminatının ise davalı … Hesabından tahsiline; Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile 22.380,08 TL maddi tazminatının davalı … Sigorta A.Ş’den, 8.927,89 TL tazminatının ise davalı … Hesabından (değişen tarihlerde başlayan yasal faizleriyle birlikte) tahsiline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davalı … şirketi bakımından süresi içerisinde istinaf karar harcı yatırılmadığından bahisle istinaf etmekten vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmiştir. Karara karşı davalı … ( eski ünvanı … Sigorta A.Ş.) vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle, davacı tarafa 02/05/2011 tarihinde 37.850,00 TL ödeme yapılarak ibralaşıldığını, davanın ise ibra tarihinden 3 yıl sonra 25/03/2014 tarihinde açıldığını, bu nedenle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesi gerekirken esasa girilerek karar verilmesinin doğru olmadığını, kabul şekli bakımından ise araçta yolcu olan davacının murisinin emniyet kemeri kullanmaması nedeniyle tazminattan indirim yapılmamasının doğru olmadığını, ayrıca hatır indirimi yapılması da gerektiğini, yapılan ödeme tarihi itibariyle tazminat hesabının yapılarak fahiş fark olup olmadığının da tespit edilmediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili ayrıca istinaf etmekten vazgeçmiş sayılmasına ilişkin ek karara yönelik de istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı … vekili tarafından hatır taşıması, araç sürücüsünün ehliyetsiz olması, murisin kaza sırasında kask takmaması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerekirken aksine uygulama yapılmasının doğru olmadığını, bunlarla birlikte eşin kaza tarihindeki yaşı esas alınarak evlenme ihtimalinin hesap edilmesinin de hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … şirketi vekiline tebliğ edilen eksik harcın yatırılmasına ilişkin muhtıra usulüne uygun bir şekilde düzenlenmemiş olduğundan ötürü istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmaya ilişkin istinaf başvurusunun kabulüyle istinaf itirazlarının incelenmesinde; Dosyada mübrez 02/11/2010 tarihinde düzenlenen ibranamede fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğu, bu nedenle KTK’nın 111. maddesinde öngörülen biçimde yapılan trafik kazasından kaynaklanan alacak hakkını sona erdiren nitelikte bir anlaşma olmadığı, dolayısıyla sözü geçen madde hükmünde öngörülen hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, uzamış ceza zamanaşımı içerisinde eldeki davanın açıldığı, 21/08/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihindeki verilere göre davacıların maddi zararını karşılama oranının %31 oranında olduğu dolayısıyla davalı şirketi bakımından yapılan ödemenin borcu itfa eden nitelikte bulunmadığı, bu yöne ilişkin davalı … şirketinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmektedir. Yine, davalı … vekili tarafından bilirkişi raporuna yönelik itirazlarında evlenme ihtimalinin hatalı belirlendiğine ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığından ötürü bu itirazın HMK’nın 357. maddesi uyarınca istinaf aşamasında dinlenilmesi mümkün değildir. Davaya konu trafik kazasının davalı … Sigorta şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı araç ile trafik sigortası bulunmayan … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde meydana geldiği, motosiklette yolcu olan davacıların desteği …’in kaza nedeniyle vefat ettiği, kusur durumuna ilişkin alınan raporda destek şahsının kask takmaması nedeniyle %10 oranında tali kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsünün %20, davalı … şirketine sigortalı olan araç sürücüsünün ise %70 oranında kusurlu olduğu açıklanmak suretiyle kusur izafesinde bulunulduğu, bilirkişi raporunda sözü geçen kusur raporu doğrultusunda hesaplama yaparak destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, tazminat miktarından davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenerek mahsup edildiği, davalı … şirketi tarafından cevap dilekçesinde hatır taşımasına ilişkin savunmada bulunulduğu ancak diğer davalı tarafça buna yönelik herhangi bir savunmanın söz konusu olmadığı, hatır taşımasına ilişkin indirimden ancak hatır taşıması yapan araç sürücüsünün faydalanacağı, müteveffanın hatır taşımasına ilişkin savunmada bulunan davalı … şirketi tarafından sigortalanan araçta bulunmadığı, dolayısıyla hatır taşıması söz konusu olsa bile hatır indiriminden yararlanamayacağı, diğer davalı tarafın ise cevap dilekçesinde hatır taşıması savunmasında bulunmaması nedeniyle iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağı kapsamında gerek sonraki yargılama aşamasında gerekse istinaf aşamasında hatır taşıması savunmasında bulunamayacağı, ne var ki müterafik kusur durumuna ilişkin araştırmanın re’sen yapılması gerektiği, mevcut kaza tespit tutanağında müteveffanın kask kullanmadığının belirlendiği, ölüm hadisesinin, kafatası kemiğinde yaygın kırıklar meydana gelmesi ve beyin ödemi nedeniyle gerçekleştiği, dolayısıyla nedensellik bağının bulunduğu, yine, müteveffanın bindiği motosikletin sürücüsünün ehliyetinin bulunmadığı, bu hususların müterafik kusur teşkil ettiği, tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekirken yapılmamasının doğru olmadığı, bu yöne ilişkin taraf vekillerinin itirazlarının haklı olduğu; ne var ki kusur raporunda hatalı bir şekilde kask takmama halinin trafik kusuru olarak izafe edildiği, mükerreren zarardan indirim yapılamayacak oluşu nedeniyle trafik kazasının gerçekleşmesinde kusuru bulunmayan müteveffaya hatalı bir şekilde izafe edilen %10’luk kusurun asli ve tali kusurlu olduğu araç sürücülerine bölüştürülerek hükme esas alınan 21/08/2016 tarihli bilirkişi ek raporu doğrultusunda yapılan hesaplamada, davacı … için davalı … şirketi bakımından %75 kusura isabet eden 219.385,51 TL x %75= 164.539,13 TL – evlendirme indirimi %7= 153.021,39 TL – ödemenin güncellenmiş hali 43.580,53 TL = 109.440,86 TL x %80 (müterafik kusur) = 87.552,69 TL olarak tazminatın tahakkuk ettiği; davacı … için davalı … bakımından %25 kusura isabet eden 219.385,51 TL x %25= 54.846,37 TL – evlendirme indirimi %7 = 51.007,13 TL x%80 (müterafik kusur)= 40.805,70 TL olarak tazminatın tahakkuk ettiği; davacı … için davalı … şirketi bakımından %75 kusura isabet eden 44.639,47 TL x %75= 33.479,60 TL – ödemenin güncellenmiş hali 8.867,55 TL = 24.612,05 TL x %80 (müterafik kusur) = 19.689,64 TL olarak tazminatın tahakkuk ettiği; Davacı … için davalı … bakımından %25 kusura isabet eden 44.639,47 TL x %25= 11.159,86 TL x %80 (müterafik kusur) = 8.927,89 TL olarak tazminatın tahakkuk ettiği; davacı … için davalı … şirketi bakımından %75 kusura isabet eden 21.745,27 TL x %75= 16.308,95 TL – ödemenin güncellenmiş hali 4.319,66 TL = 11.989,29 TL x %80 (müterafik kusur)= 9.591,43 TL olarak tazminatın tahakkuk ettiği; davacı … için davalı … bakımından %25 kusura isabet eden 21.745,27 TL x %25= 5.436,31 TL x %80 (müterafik kusur)= 4.349,04 TL olarak tazminatın tahakkuk ettiği görülmektedir. Ancak tespit edilen bu hukuka aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla davacı … bakımından yukarıda hesaplanan zarar kaleminden yapılan ıslah ile bağlı kalınarak davalı … şirketi bakımından 58.812,64 TL; davalı … bakımından ise 31.113,67 TL destekten yoksun kalma tazminatına; diğer davacılar bakımından ise az yukarıda hesaplanan tazminat miktarları üzerinden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile; A)1-Davalılar vekillerinin asıl ve birleşen drosyaya vaki istinaf başvurularının müterafik kusura hasren ayrı ayrı KABULÜNE, sair istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı REDDİNE 2-İlk Derece Mahkemesi kararının BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA, 3-İstinafa başvuran davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde iadesine, B)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; ASIL DAVADA: (a)DAVACI …’İN DAVASININ KABULÜ İLE; 1-58.812,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş’den sigorta limitleriyle sınırlı olmak üzere 02/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 2-31.113,67 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Hesabından sigorta limitleriyle sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 09/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.017,49 TL nispi karar harcından, 25,20 TL peşin harç, 300,30 TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 3.691,99 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den, 2.125,37 TL nispi karar harcından, 25,20 TL peşin harç, 300,30 TL ıslah harcını mahsubu ile noksan kalan 1.799,87 TL harcın davalı … Hesabından ayrı ayrı tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.819,39 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den, 3.733,64 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Hesabından ayrı ayrı tahsili ile davacı …’e verilmesine, 5-Davacı … tarafından yapılan toplam 1.063,00 TL yargılama gideri ile 25,20 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı, 300,30 TL ıslah harcı toplamı 1.413,70 TL’nin davalılardan tahsili ile davacı …’e verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
C)1-BİRLEŞEN İSTANBUL 12. ATM 2015/1169 ESAS SAYILI DAVADA; (a)DAVACI …’İN DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE, 1-9.591,43 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta limitleriyle sınırlı olmak üzere davalı … Sigorta A.Ş’den 02/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 2-4.349,04 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Hesabından sigorta limitleriyle sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 09/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 651,09 TL nispi karar harcından, 27,70 TL peşin harç ile 150,00 TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 473,39 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den, 297,08 TL nispi karar harcından, 27,70 TL peşin harç ile 150,00 TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 119,38 TL harcın davalı … Hesabından ayrı ayrı tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.980,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den, 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı … Hesabından ayrı ayrı tahsili ile davacı …’e verilmesine, 5-Reddedilen kısım takdire bağlı olarak belirlenmiş oluşu nedeniyle davalılar yararına vekilet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına, (b)DAVACI …’İN DAVASININ KABULÜ İLE; 1-19.689,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta limitleriyle sınırlı olmak üzere davalı … Sigorta A.Ş’den 02/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 2-8.927,89 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Hesabından sigorta limitleriyle sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 09/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.344,99 TL nispi karar harcından, 27,70 TL peşin harç ile 150,00 TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 1.167,29 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den, 609,86 TL nispi karar harcından, 27,70 TL peşin harç ile 150,00 TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 432,16 TL harcın davalı … Hesabından ayrı ayrı tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.685,61 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den, 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı … Hesabından ayrı ayrı tahsili ile davacı …’e verilmesine, 5-Davacılar tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 27,70 TL peşin harç, 150,00 TL ıslah harcı toplamı 204,40 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacılar … ve …’e verilmesine, 6-Reddedilen kısım takdire bağlı olarak belirlenmiş oluşu nedeniyle davalılar yararına vekilet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına, 7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince davalılar bakımından hüküm altına alınan tazminat miktarları gözetilerek KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 25/02/2020