Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/680 E. 2020/334 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/680
KARAR NO: 2020/334
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2017
NUMARASI: 2016/65 Esas- 2017/446 Karar
DAVANIN KONUSU: Geçici İş Göremezlik Tazminatı
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı, dava dışı 1954 doğumlu …’nun sevk ve idaresindeki araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacıların, 01/07/2015 2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığını, sürücünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik davacı … için 2500 TL, davacı … için 2500 TL tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Soruşturma dosyası içeriğinden, itfaiyenin şoför mahallinden 1977 doğumlu …’yu çıkardığının, yani sürücünün aslında davacının kendisi olduğunun anlaşıldığı, hal böyle olunca sürücünün uğradığı bedensel ve eşya zararlarının ZMS sigortası dışında olduğunu ve davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesi davacı …’nun davasının feragat nedeniyle, davacı …’nun davasının ise esastan reddine karar vermiş, davacı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Savcılık soruşturma dosyasından açıkça araç kullanan kişinin 1954 doğumlu … olduğunun anlaşılmasına ve bu sürücü hakkında takipsizlik kararı verilmiş olmasına rağmen mahkemenin davacının araç sürücüsü olduğunu kabul ederek, davanın reddi yönünde karar vermiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, ZMSS kapsamında maluliyet tazminatı istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosyada mevcut trafik kazası tespit tutanağı, 1954 doğumlu dava dışı …’nun savrulma neticesi torun …’nun şoför mahalline geldiği, kendisinin de başka bir yere savrulduğu yönündeki kolluk ifadesi ve soruşturma tutanakları ile tüm dosya kapsamı itibarıyla, dava dışı 1954 doğumlu …’ın beyanının hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesinin kaza anında davacının sürücü konumunda olduğu yönündeki kabulünün oluşa uygun olduğu, davacıların bu yöndeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/02/2020