Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/674 E. 2020/697 K. 08.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/674
KARAR NO: 2020/697
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2017
NUMARASI: 2016/139 Esas – 2017/873 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Tazminatı
KARAR TARİHİ: 08/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı … Sigorta AŞ tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalanan … plaka sayılı otomobilin, 16/08/2013 tarihinde sürücüsü …’ın yönetiminde iken tarla savrulup devrilmesi sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla iş gücü kaybından doğan 1.000 TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi 15/02/2016 günü tebliğ olunan davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın ZMSS poliçesiyle teminat altına alındığını, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusurun kabul etmediklerini, özürlülük oranının belirlenmesinde Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlarının A.5.C maddesine göre Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin dikkate alınmasını talep ettiklerini, tazminat hesabının da anılan yönetmelik hükümlerine göre yapılmasını, araç içinde yolcu olarak bulunan davacının hatır taşıması kapsamında taşınıp taşınmadığının tespitini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde “birlikte kusur” sebep olmuş ise davacıya ödenecek tazminat üzerinden indirimine gidilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen rapora karşı itiraz ederek müvekkilinin maluliyetiyle ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kuruluna yazı yazılmasını talep etmelerine rağmen HMK’nin 27’nci maddesine göre zorunlu olduğu halde talep ve itirazıyla ilgili karar verilmeden davanın reddedildiğini, müvekkilinin yaralanmasına ilişkin olarak fiziki olarak muayene edilmeden düzenlenen Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda müvekkili …’ın genel çalışma gücünü kaybetmediğinin belirlenmesine rağmen durumunun daha da kötüleştiğini, adı geçen müvekkilinin “köprücük kemiğinde ve göğüs kafesinde kırık” tespit edilerek opere edildiğine dair hastane evrakının mahkemeye sunulduğunun, kaldı ki Sivas Numune Hastanesi tarafından düzenlenen maluliyeti bildirir 02/02/2016 tarihli raporda müvekkilinin maluliyet oranının %12 oranında tespit edildiğini, maluliyet oranının tespiti konusunda meri mevzuata göre tek yetkili merciinin İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi olduğunu belirterek hukuka aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosyaya getirtilen Yerköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/1115 sayılı soruşturma belgeleri içerisinde yer alan davacı … hakkında düzenlenen 17/08/2013 tarihli doktor raporunda; şahsın araç içi trafik kazasıyla acil servise getirildiği belirtilerek muayenesinde “göğsün ve sırtın ortasında ağrı, nefes darlığı ve sol dizde ağrı ve abrazyon, sol alında göz kapaklarında ve yanaklarda şişlik mevcut. Çekilen grafilerinde bir patolojiye rastlanmamıştır.” biçiminde bulgular tanımlanmış, Sivas Numune Hastanesi tarafından gönderilen hasta dosyasında yer alan epikrizde ise; “künt toraks travması nedeniyle hasta yatırıldı. Ağrısı için günlük İKB yapıldı. Medikal tedavi verildi. Kliniği rahatlayan hasta externe edildi” biçiminde ibarelere yer verilmiştir. Sivas Numune Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporda ise herhangi bir kemik kırığı bulgusuna yer verilmeksizin trafik kazasına bağlı engel oranının %12 olduğu, göz açısından optik nörit’inin kazaya bağlı olup olmadığının tedavi gördüğü hastane tarafından değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hükme esas alınan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerinden oluşan kurul raporunda ise gerek Yerköy Devlet Hastanesi gerekse Sivas Özel Anadolu Hastanesi tarafından düzenlenen belgeler ile görüntülemeleri içeren CD üzerinde radyolojik incelemeler yaptırılmak suretiyle varılan sonuçta davacı …’ın 16/08/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasında meydana gelen yumuşak doku yaralanması nedeniyle herhangi bir fonksiyonel kayıp tarif ve tespit edilmediği, dolayısıyla vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği belirtilmiştir. Trafik kazasından sonra düzenlenen doktor raporları ile tıbbi görüntülemelere dayanan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyeleri ile araştırma görevlileri tarafından somut tıbbi bulgulara göre düzenlenen rapor hükme elverişli olduğundan davacı vekilinin maluliyet oranının yeniden tespiti gerektiğine ve Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı ile Sivas Numune Hastanesi tarafından düzenlenen raporlar arasındaki çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Adlî Tıp 3’üncü İhtisas Kurulu tarafından giderilmesine ilişkin istinaf başvuru nedeni yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.08/06/2020