Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/668 E. 2020/3897 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/668
KARAR NO: 2020/3897
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2017
NUMARASI: 2015/330 Esas – 2017/307 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan … Sigorta AŞ nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) poliçesi ile diğer davalı … Sigorta AŞ’ye ise İhtiyari Mali Sorumluluk (İMMS) poliçesiyle sigortalı bulunan, müvekkili şirkete ait … plakalı çekici plakalı tırın, … plakalı minübüsle çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında minibüste yolcu olarak bulunan bir yolcunun öldüğünü, bir yolcununda yaralandığını, müvekkilinin hüküm altına alınan tazminatları ödediğini, ölüm olayı yönünden ödenen feriler dahil 80.661,00 TL’nin ihbar tarihinden itibaren yaralanma olayı yönünden ise feriler dahil 5.802,20 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte … Sigorta AŞ’den tahsilini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; araç işleteninin ve sürücüsünün kusursuz olduğu hallerde sorumluluğun kalktığından bahisle yerinde bulunmayan davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; ödemeye dayanak belgelerin tebliğ edilmediğini, ihbar yapılmış olması hâlinde icraya gerek olmaksızın davacı adına ödeme yapılmasının mümkün bulunduğunu, müvekkili şirketin maddi tazminat yönünden karar altına alınan 2.500,00 TL faizden sorumlu olduğunu, aşan kısımdan sorumlu olmadığından davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi; davanın kabulü ile 49.010,23 TL nin davalı … Sigorta AŞ’ den, 80.661,06 + 5.802,20 = 86.463,26 TL nin davalı … Sigorta AŞ’ den (… Sigorta ) dava tarihi olan 16/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 49.010,23 TL’nin ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den rücuen tahsiline; 86.463,26 TL’nin 80.661,06 TL’sinin ihbar tarihinden itibaren 5.802,20 TL’sinin ise dava tarihinden itibaren olmak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den rücuen tahsiline karar verilmesi gerektiğini, mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın bu yönüyle düzeltilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, davacı/sigortalının işleteni olduğu aracın karıştığı trafik kazasında zarar gören üçüncü kişilere mahkeme kararı ve akabinde icra takipleri sonucu ödenen tazminatların ZMMS ve İMMS poliçeleri kapsamında sorumlu davalılardan rücuen tazmini isteklerine ilişkindir. ZMMS poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta A.Ş’nin KTK 91. maddesi atfıyla 85/1 maddesi kapsamında davacının kazadan doğan sorumluluğunu kaza tarihindeki cari teminat limitleri ile sınırlı olarak üstlendiği, dava öncesinde de kısmi ödeme yaptığı, bu sigorta şirketinin ödenmeyen tazminattan teminat limitine kadar sorumlu olduğu, diğer davalı … (…) sigorta şirketinin ise İMMS sigortacısı olarak ZMMS poliçesi teminat limitini aşan kısmından sorumluluğunun bulunduğu konusunda uyuşmazlık ve tartışma yoktur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinin son fıkrasındaki hükme göre; motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülüklerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar. Somut olayda davacı işleten, tazminat yükümlüsü olarak, aleyhine hak sahiplerinin açtıkları davalarda verilen hükümlerden sonra yürütülen icra takibi sonunda ödenmesi gereken tazminatları ödemiştir. Bu ödemelerin yapıldıkları tarihler itibarıyla davacı işletenin, sigorta poliçeleri uyarınca ödediği bedelleri -sorumluluğunu üstlenen- sigortacılarından rücuan talep etme imkanı doğmuştur. Tarafların buna ilişkin itiraz ve istinaf başvurusu bulunmayıp itiraz, faiz başlangıcının ihbar tarihi olması gerektiği yönündedir. Rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğine göre bu paraya ödeme günüden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Bu nedenle faiz başlangıcı, davacı hakkında rücuya konu tazminat davalarının ihbar tarihi veya dava tarihi değil, mahkemece davacının dava dışı hak sahiplerine ödeme yaptığı (icra dosyasındaki tahsilat) tarih olan 11.08.2014 tarihi olup mahkemece yazılı olduğu üzere dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru kabul edilmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın kabulü ile a-) 49.010,23 TL’nin davalı … Sigorta AŞ’ den, ödeme tarihi olan 11.08.2014 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, b-) 80.661,06 TL’sinin ödeme tarihi olan 11.08.2014 tarihinden itibaren, 5.802,20 TL’sinin ise dava tarihi olan 16/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’ den alınarak davacıya verilmesine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 9.254,18 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.313,55 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 6.940,63 TL karar ve ilam harcının, 2.511,07 TL’sinin davalı … Sigorta AŞ den, 4.429,56 TL’ sinin davalı … Sigorta AŞ’den alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 31,80 TL, posta ve tebligat masrafı 326,20 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.558,00 TL yargılama giderinin, 563,52 TL’sinin davalı … Sigorta AŞ’ den, 994,48 TL’sinin davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 5.741,13TL nispi vekâlet ücretinin davalı … Sigorta AŞ’ den, 9.666,82 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı tarafından yatırılan peşin harç tutarı olmak üzere toplam 2.313,55 TL yargılama giderinin 836,81 TL’sinin davalı … Sigorta AŞ’den, 1.476,74 TL’sinin davalı … sigorta AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine, 8-Davalı tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 25,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, davalı … Sigorta AŞ hakkında kurulan hüküm yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin; davalı … Sigorta AŞ hakkında kurulan hüküm yönünden HMK’nın 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/09/2020