Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/633 E. 2020/371 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/633
KARAR NO: 2020/371
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/05/2017
NUMARASI: 2015/942 Esas – 2017/487 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …’a ait, davalı … tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasıyla sigortalanan … plaka sayılı araçla seyir halinde bulunan davalı …’ın, inşaat halindeki yolda tedbirsiz ve dikkatsiz biçimde hızını alamayarak yolun karşısına geçmeye çalışan davacıya ait hayvanlara çarparak iki adet gebe mandanın telef olmasına neden olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den , 10.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada davacının tamamen kusurlu olduğunu, hayvanları başıboş biçimde bırakarak %100 kusurlu davranan davacının, müvekkili davalı …’ın aracın maddi hasar meydana gelmesine neden olduğunu beyan etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yerleşim yeri itibarıyla davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmedikleri, davacının talep ettiği 3.000,00 TL’lik kazanç kaybının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası teminatı dışında kaldığını, her durumda davacının faizin başlangıcına ilişkin taleplerinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, manevi tazminat taleplerine ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücretinden müvekkili sigorta şirketinin sorumlu tutulmaması gerektiğini bildirmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, 5.497,75 TL’nin davalı … yönünden dava tarihinden, davalılardan … ve … yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 2.000,00 Tl manevi tazminatın davalılardan … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara esas alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 10/02/2015 tarihli kusur raporunun tebliğ edilmeden kurulan hükmün usule aykırı olduğunu, davacının ıslaha konu maddi tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı defi süresinde ileri sürülmüş olmasına rağmen, zamanaşımı itirazının değerlendirilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan maddi tazminata ilişkin hesaplamanın gerçek zararın giderilmesi ilkesine aykırı olduğunu, hali hazırda hamile manda değeri hesaplanmış iken, malakların değerinin ayrıca hesaplanmasının hakkaniyete aykırı olduğu gibi mükerrer hesaplama oluşturduğunu, mandanın süt gelirinden hesaplanan kazanç kaybına ilişkin bilirkişi raporuyla hesaplanan zarardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden karar tesisi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nin 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: ATK … Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda davacı …’nın olayın meydana gelmesinde %75, davalı sürücü …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kusur durumunun belirlenmesi bakımından düzenletilen bilirkişi raporunda; büyük baş hayvanları başı boş olarak yol üzerinde bırakmak suretiyle hayvanları sürme yeteneğinden yoksun olan kimselerin yönetimine vermek veya başı boş olarak bırakmanın yasak olduğuna ilişkin kanun ve yönetmelik maddelerine aykırı hareket eden davacının %75 oranında birinci derecede kusurlu olduğu, yerleşim yerinde gece vakti far ışıklarının görüş alanı içerisinde önüne çıkan davacıya ait büyük baş hayvanlara çarpmadan durabileceği hızda seyretmesi gereken davalı …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporu davalı … AŞ vekiline tebliğ edilmemiş ise de, davacı ve davalının kusur durumuna ilişkin oluşa uygun bilirkişi raporu karşısında, açıklanan bilirkişi raporuyla aynı sonuca ulaşan ATK … Trafik İhtisas Dairesinin raporunun davalıya tebliğ edilmemesinin sonuca etkisi olmadığından kararın kaldırılması nedeni yapılmamıştır. Davaya konu trafik kazasının 09/07/2011 günü meydana gelmesi, davacının ise maddi ve manevi zararın giderilmesi talebine ilişkin davayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/1’inci maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı içinde HMK’nin 107’nci maddesi kapsamında belirsiz alacak davası niteliğinde 27/11/2012 tarihinde açtığının anlaşılması karşısında, davalı … AŞ vekilinin maddi tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığına ilişkin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı … AŞ vekilinin maddi tazminata ilişkin yapılan hesaplamanın gerçek zararın giderilmesi ilkesine aykırı olduğuna, mandanın süt gelirinden kaynaklanan kazanç kaybına ilişkin hesaplanan zararların teminat kapsamı dışında olması gerektiğine ilişkin istinaf başvuru nedenlerinin incelenmesi gelince; Arnavutköy İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından 3 yaşında 6-7 aylık gebe manda fiyatının 3000 TL -3500 TL, 5 yaş üzeri 6-7 aylık gebe mandanın fiyatının 5500 TL -6000 TL olduğu belirtilmiştir. Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda ise davacının nihai ve gerçek maddi zararının; her iki manda bedeli 1.625,00 TL, her iki malak bedeli 750,00 TL, süt geliri 3.122,75 TL olmak üzere 5.497,75 TL olduğunu, davalı …’a ait olan … plaka sayılı aracın 28/10/2010 – 28/10/2011 tarihleri arasında geçerli olan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesiyle davalı …Ş’ye sigortalı olduğunu, davacının tespit edilen nihai ve gerçek maddi zararının poliçede belirlenen teminat limitinin altında kaldığı beyan edilmiştir. Bilirkişi raporunda yer alan ölen gebe 2 mandanın değeri davacının gerçek zararını oluşturmaktadır. Mandaların ölümü nedeniyle meydana gelen ve dolaylı zarar niteliğini taşıyan süt gelir kaybı ise davalılar … ve … Sigorta AŞ arasında akdedilen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi teminatı kapsamında bulunmamaktadır. Bu itibarla davacının gerçek zararının hüküm altına alınması gerekirken, dolaylı zararını kapsayacak biçimde hüküm kurulması hukuka aykırı olduğundan, davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, bilirkişi raporu içeriğine göre davacının iki manda ve iki malak bedelinden oluşan gerçek zararının parasal miktarının 2.375,00 TL olduğu da gözetilerek, davalı … AŞ’nin müteselsilen sorumlu olduğu zararın parasal miktarının 2.375,00 TL olduğu kabul edilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜNE, dava ve ıslah dilekçesine göre 5.497,75 TL’nin, davalı … AŞ yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 09/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, davalı … AŞ’nin 2.375,00 TL’den müteselsilen sorumlu olduğunun kabulüne, Davalı … AŞ’ yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen KABULÜNE, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 09/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine 3-Harçlar Kanununa göre maddi tazminat davası bakımından alınması gereken 375,55 TL harçtan peşin alınan 252,75 TL (peşin harç + ıslah harcı) harcın mahsubu ile bakiye 122,80 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye verilmesine, 4-Harçlar Kanununa göre manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 136,62 TL karar ve ilam harcının davalılar davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye verilmesine, 5-İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca kabul edilen maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 1.980,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, Davacının reddine karar verilen maddi tazminat talebi bakımından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3’üncü maddesi uyarınca, maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği gözetilerek 1.980,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsil edilerek kendisini vekille temsil ettiren davalı … AŞ’ye verilmesine, 6-İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen manevi tazminat davası yönünden hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, 7-İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen manevi tazminat davası yönünden hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek kendisini vekille temsil ettiren …’a verilmesine, 8-Davacı tarafından sarf edilen 2.057,55 TL yargılama giderinden, davanın reddedilen ve kabul edilen miktarlarının oranına göre 1.054,53 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı … AŞ’nin 941,61 TL yargılama giderinden sorumlu tutulmasına, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karara kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 10-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … AŞ tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı … AŞ’ye iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 53,50 TL posta ve tebligat gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 139,20 TL yargılama giderinin davacı …’tan tahsil edilerek davalı … AŞ’ye verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/02/2020