Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/631 E. 2020/324 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/631
KARAR NO: 2020/324
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2017
NUMARASI: 2015/776 Esas- 2017/865 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından 31/12/2013-2014 tarihli kasko sigorta poliçesi ile sigorta edilen … Şirketine ait … plakalı aracın, 18/09/2014 tarihinde seyir halinde iken kapağı açık bırakılan rögar çukuruna düşmesi sonucu hasarlandığını, hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini belirterek 5.848 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olay yerinde müvekkili kurum personelince yapılan bir çalışma olmadığı ve herhangi bir hasar ihbarı da yapılmadığından dolayı davanın husumetten reddi gerektiğini, keşif yapılarak hasara sebebiyet verdiği iddia edilen rögar kapağının müvekkili kuruma ait olup olmadığının tespiti gerektiğini, hasarın meydana geldiği olayda sürücünün kusuru bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 2. maddesinin (b) ve (d) bentleri gereği sorumluluk İSKİ’ye ait olup olayın meydana gelmesinde davalının %100 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4.432 TL’nin 04/11/2014 ödeme tarihinden 1.416 TL’nin ise 10/11/2014 ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahisiline karar verilmiştir. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle, yağmur suları ile ilgili kanalların yapım ve bakımının idarelerinin sorumluluğunda olmadığını, yağmur suları hattının bakımı, onarımı ve işletmesi ile ilgili sorumluluğun belediyelere ait olduğunu, kaldı ki varlığı iddia edilen hasarın meydana geldiği yerdeki rögar kapağının, yağmur suyu hattına ait bir rögar kapağı olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirterek yargılama aşamasında ileri sürülen diğer nedenlerle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, kasko sigorta şirketi tarafından açılan sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin zarar sorumlusundan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 2560 sayılı Kanunun 2/d maddesindeki: “Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak” şeklindeki düzenleme gereği İSKİ’nin görev ve yetkileri belirtilmiştir. Yine aynı maddenin (b) bendinde her türlü tesisin… bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek İSKİ’nin diğer görevleri kapsamında kabul edilmiştir. İşbu yasal düzenlemelere göre rögar kapağının meydana getirdiği zarardan İSKİ sorumludur. (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2013/13708-12670 E.K.;aynı daire 2013/9126-12025 E.K.;aynı daire 2010/3030-10942 E.K. sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davacı tarafa kasko sigortası ile sigortalı bulunan aracın, açık bırakılan rögar kapağı nedeniyle hasara uğradığı, aksi ispat edilene kadar geçerli olan kaza tespit tutanağında rögar kapağının İSKİ’ye ait olduğunun açıkça yazılı olduğu, davalı tarafından, kaza tespit tutanağında yeri ve mevkii gösterilen işaretli rögar kapağının kendi sorumlulukları kapsamında kalan nitelikte rögar kapağı olmadığına ilişkin kurum kayıtlarına dayalı olarak herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, bu nedenle keşif yapılmadan karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen rapora göre araçta meydana gelen zararın 5.848 TL olarak belirlendiği, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı ve hasar bedelinin sigortalıya ödenmiş olması nedeniyle davacının halefiyete dayalı dava açma hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, mahkemenin delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken bakiye 228 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.18/02/2020