Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/628 E. 2020/205 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/628
KARAR NO: 2020/205
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2017
NUMARASI: 2015/1270 Esas-2017/844 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Destekten Yoksun Kalma ve Manevi Tazminat)
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması ve davalı …’ın istinaf dilekçesindeki adlî yardım talebinin kabul edilmesi üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların sürücüsü, işleteni ve ZMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın 12/12/2015 tarihinde kusurlu bir şekilde davacılar murisinin kullandığı … plakalı motosiklete çarparak ölümüne neden olduğunu belirtenrek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davacılar baba ve anne için ayrı ayrı 1000 TL destekten yoksun kalma tazminatının bütün davalılardan; anne ve baba için ayrı ayrı 35.000 TL, davacı kardeşler için de ayrı ayrı 25,000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müteselsilen tahsilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davacı … yönünden 30.574,83TL, davacı … yönünden 23.677,47 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine; manevi tazminata ilişkin davaların kısmen kabulü ile davacı … yönünden 35.000 TL, davacı … yönünden 35.000 TL, davacı … yönünden 10.000 TL ve davacı … yönünden 10.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ile davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar … ve … için takdir edilen 10.000 TL manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, davalı sürücünün tam kusurlu olması sebebiyle davacı kardeşler için hükmedilen tazminatın çok az olduğunu beyan ederek manevi tazminat yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; manevi tazminatın çok yüksek olduğunu, aracı … isimli dava dışı kişiye sattığını ancak kendisinin ruhsat sahibi olduğunu, aleyhine verilen manevi tazminata ilişkin kararın kaldırılması gerektiğini beyan etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesinin kabul yönündeki kararı, davacı tarafça manevi tazminatın miktarı, davalı … açısından husumet (manevi tazminat için) ve yine manevi tazminat miktarı yönünden istinaf edilmiştir. Öncelikle, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin birçok kararında tekrar edildiği üzere; “2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir.” Somut uyuşmazlıkta davalı … kazaya karışan aracın kayıt maliki olup aracı haricen sattığını, işletenlik sıfatının dava dışı bir kişide olduğunu ileri sürmekte ise de, buna ilişkin hiçbir delil sunmamış, bu iddiası soyut bir savunma olarak kalmıştır. İstinaf dilekçesi ekinde sunulan ve dava dışı kişi ile aralarındaki araç satışına ilişkin adi belge, üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmesi mümkün olmayan, sadece sözleşmenin tarafları bakımından bağlayıcılığı bulunan belgedir. Bu durumda, davalının bu yöndeki istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacılar vekili ile davalı …’ın hükmedilen manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf itirazlarına gelince; İlk Derece Mahkemesince benimsenen ve dosya içeriğine uygun rapora göre davalı sürücü …’in %100 kusurlu olduğu kazada dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde TBK’nın 56/2. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekili ile davalı …’ın yerinde görülmeyen istinaf başvurularının da HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin ve davalı …’ın yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalı …’ın istinaf başvurusu için Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 6.147,90 TL istinaf karar harcının bu davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Tarafların istinaf başvurusu nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/02/2020