Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/612 E. 2020/325 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/612
KARAR NO : 2020/325
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2017
NUMARASI : 2017/148 Esas- 2017/971 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …. Limited Şirketi’ne ait … plakalı araç ile 23/10/2016 tarihinde … ait … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında … plakalı araçta değer kaybı oluştuğunu, müvekkilinin araç sahibinden değer kaybına ilişkin alacağını temlik aldığını, bağımsız ekspertiz tarafından yapılan incelemede değer kaybının 14.580,00-TL olarak tespit edildiğini, 354,00-TL ekspertiz ücreti ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin istem hakkı saklanmak üzere 500,00-TL’nin karşı taraf araç zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini düzenleyen davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde değer kaybına ilişkin hesaplamanın genel şartlara göre yapılması gerektiği, bu doğrultuda alınan bilirkişi raporuna göre araçta herhangi bir değer kaybı meydana gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu araçta değer kaybı meydana geldiği hususunun bilirkişi raporuyla dahi belirlenmiş olmasına rağmen davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığını, kaza yaparak hasar gören bir aracın onarıldıktan sonra hasar derecesine göre değer kaybı yaşamamasının mümkün olmadığını, ikinci el araç satışlarında en önemli kriterlerden birisinin aracın kazaya karışıp karışmadığı hususunun olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının haksız fiil nedeniyle tahsili talebine ilişkindir. Davalı tarafa 30/05/2016 başlangıç tarihli trafik sigortası ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın davacının alacağını temlik aldığı Volha isimli kişiye ait bulunan … plaka sayılı araç ile karıştığı trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise tali kusurlu olduğu, kaza nedeniyle … plaka sayılı aracın hasarlanarak onarım gördüğü, araçta oluşan hasar bedelinin 24.373,44 TL tutarında olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarında ön görülen hesaplama yöntemi doğrultusunda yapılan hesaplamada 12480 toplam değer kaybı-[12480x((187654km-1500)/75000))x1/2]=12480-14364=0 araçta değer kaybı oluşmadığı, ancak aracın piyasa genel şartlarına göre değer kaybedeceği olgusunun bir gerçek olduğu, karışmış olduğu kazada ağır hasar alması nedeniyle birçok parçasının değiştirilip boyandığı dikkate alındığında aracın 6.000 TL değer kaybettiğinin kabul edilmesi gerektiğini, değer kaybının, kusur durumuna oranlandığında ise 4.500 TL ikinci el rayiç bedeli üzerinden değer kaybı oluştuğu kanaatinde bulunulmuştur. Davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen poliçenin başlangıç tarihi nazara alındığında 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar doğrultusunda değer kaybı hesaplanması gerektiği, bu kapsamda alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama neticesinde araçta değer kaybı oluşmadığı anlaşılmış olmakla mahkeme kabul ve gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.18/02/2020