Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/609 E. 2020/335 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/609
KARAR NO: 2020/335
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2017
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 17/07/2015 günü vefat eden sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında, müvekkillerin desteği sürücü muris … ile motosiklette yolcu konumunda bulunan …’in vefat ettiğini beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak üzere, muris …’ın babası olan … ile annesi olan …’a destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000’er TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkillerine verilmesini, muris …’in babası …’e ve annesi …’e destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000’er TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkillerine verilmesini talep ve dava etmiştir. Bilirkişi raporundan sonra davacılar vekili taleplerini davacı … için 16.395,46 TL, … için 19.458,86 TL, … için 40.467,26 TL ve … için 39.151,26 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin ve kaza tarihini kapsar trafik sigorta poliçesi olup olmadığının tespiti gerektiğini, kurumun sorumluluğunun poliçe limiti ve kusur oranında olduğunu, olayda hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, avans faizi talebi haksız olup ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi; davacıların ıslah talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar vermiş, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı Güvence Hesabı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 01/06/2015 tarihinden sonra gerçekleşen kazalarda Yeni Genel Şartların esas alınması gerektiğini, dava konusu kazanın 17/07/2015 tarihinde gerçekleşmesi sebebiyle, kazanın oluşumunda %100 kusurlu olan sürücünün anne ve babasının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kazaya sebep olan aracın cinsinin tespiti gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise tazminat hesabında Yeni Genel Şartlar uyarınca TRH 2010 yaşam tablosunun ve 1.8 teknik faizin kullanılması gerektiğini ve kusur oranının Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak belirlenmesi gerektiğini, olayda hatır taşıması indirimi ve ölümlerin beyin kanaması neticesi olması sebebiyle vefat edenlerin kask ve koruyucu ekipman takmadığı anlaşıldığından, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, SGK’dan rucüya tâbi ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemlerine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 17/07/2015 günü meydana gelen tek taraflı trafik kazasında kaza tespit tutunağı ve İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporuna göre, vefat eden sürücünün (…) %100 kusuru ile sürücü … ile yolcu …’in vefat etmesi üzerine, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin mahkemece kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de; Öncelikle; Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca, aynı kanunun 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davacılar … ve …’ın desteği olan müteveffa …’ın kullandığı motosikletin ZMS sigortası bulunmayıp kaza, Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 17/07/2015 günü meydana gelmiştir. Davacılar … ve …’ın desteği sürücü …’in sevk ve idaresindeki araçla tam kusurlu ve tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazasında ölmesi sonucu destekten yoksun kaldıkları iddiası ile davacılar .. ve …, murisin kullandığı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığından davalı Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı ya da Güvence Hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Yine genel şartların A.6. maddesinin (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle sürücünün asli kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmamaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararlar da bu yöndedir. Bu itibarla Mahkemenin davacılar … ve …’ın açtıkları davaların reddine karar vermesi gerekirken kabulüne karar vermesinde isabet bulunmayıp davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı vekilinin motosiklette yolcu olan müteveffa …’in babası …’e ve annesi …’e ilişkin hükümler bakımından istinaf başvurusuna gelince: Davalı vekilinin cevap ve istinaf dilekçesinde müteveffa …’in müterafik kusurunun dikkate alınması, SGK tarafından davacılara ödenmiş rücuya tabi tazminat olup olmadığının sorulması yönündeki talepleri yönünden dosyada bir işlem yapılmadığı görülmüştür. Bu durumda öncelikle savcılık soruşturma dosyası istenerek, motosiklette yolcu olan …’in ölü muayene, otopsi tutanakları ve soruşturma dosyasındaki diğer belgeler (kaza tespit tutanağı vs.) incelenmek suretiyle, muris …’in kaza sırasında kask takıp takmadığının, kask takıp takmamasının (ölüm sebebine göre) müterafik kusur olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespiti; SGK’dan trafik kazası sebebi ile davacılara peşin sermaye değerli ödeme yapılıp yapılmadığının sorulup rücuya tabi ödeme yapılmış ise tazminat miktarından mahsup edilmesi, trafik kazasının 01/06/2015 tarihli yeni trafik sigortası genel şartlarından sonra gerçekleşmiş olduğu dikkate alınmak sureti ile yeniden yapılacak tazminat hesabında Yeni Sigorta Genel şartları nazara alınmak suretiyle (TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanarak), aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiği, dolayısıyla davalı vekilinin davacılar … ile … bakımından kurulan hükümler yönünden istinaf itirazlarının yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre Güvence Hesabı tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan teminat mektubunun davalı Güvence Hesabı’na iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/02/2020