Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/587 E. 2020/344 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/587
KARAR NO: 2020/344
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2017
NUMARASI: 2013/192 Esas- 2017/679 Karar
DAVANIN KONUSU: Bedensel Zarardan Kaynaklı Tazminat
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesini özetle: 20/03/2012 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, … İlçesi … Köyü … Kuyusu mevkiinde, … İlçesi’nden … ilçesi’ne seyir halinde iken direksiyon hakimiyeti kaybederek, yolun sağında bulunan şarampole yuvarlanması sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin trafik kazası sonucu yaralandığını, müvekkilinin kalıcı maluliyetinin oluştuğunu, bu kaza sonucu büyük maddi ve manevi kayıplara uğradığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla sürekli iş gücü kaybına uğrayan müvekkili için 100 TL’nin davalı Güvence Hesabı başvuru tarihini müteakip sekiz iş gününün bitimi tarihinden başlayarak işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporundan sonra rapor doğrultusunda talebini 42.696,35 TL üzerinden ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sorumluluklarının araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, alacaklı-borçlu sıfatının birleşmesi halinin mevcut olması halinde davanın reddi gerekeceğini, kazaya sebebiyet veren aracın motorlu bisiklet olması durumunda sorumluluklarının bulunmayacağını, olayda müterafik kusur olup olmadığının tespitinin gerektiğini, maluliyetin adli tıp raporuyla tespiti gerektiğini, ticari faiz talebinin yersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, Bilirkişi raporuna göre hesaplanan 42.496,35 TL maddi tazminat üzerinden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak, 33.997,08 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı her iki taraf vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekcesinde özetle: Olayda hatır taşıması indirimi yapılmaması gerektiğini, hüküm kısmında tazminat miktarının yanlış yazıldığını beyan ederek kararın bu yönden düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili İstinaf dilekçesinde özetle: Davacının olayda ehliyetsiz sürücü olan eşinin aracına koruyucu kıyafet giymeden binmesi nedeniyle müterafik kusurlu sayılması gerektiğini, ayrıca kurum tarafından haksız fiil sorumlusu olan araç sürücüsü eşe rücu edildiği zaman alacaklı ve borçlu sıfatının aile bireyleri arasındaki menfaat birliği gereği birleşeceğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davacının, sürücü belgesiz motosikleti kullanan eşi ile birlikte yolcu konumunda seyir halinde olduğu sırada sürücünün %100 kusuru ile meydana gelen trafik kazasında Adli Tıp Kurumu Manisa Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen rapor uyarınca %9.2 oranında maluliyetinin oluştuğu, maluliyet sebebiyle açılmış olan davada ilk derece mahkemesince 42.496,35 TL üzerinden hatır taşıması nedeniyle %20 oranında indirim yapılarak 33.997,08 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Davalı vekili davacının zararın artmasında mütarafik kusurlu olduğunu yargılama aşamasında ve istinaf itirazında ileri sürmüştür. Trafik kazası tespit tutanağında da belirtildiği üzere, motosiklet sürücüsünün sürücü belgesinin bulunmadığı sabit olup davacı yolcu da sürücünün eşi olarak bu durumu bilebilecek durumda olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının kabulü ile hükmedilen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak ilk derece mahkemesi kararının bu yönden düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelince: İlk Derece Mahkemesince eşler arasındaki taşıma ilişkisi hatır taşıması olarak benimsemiş ve bu nedenle tazminattan indirim yapılmış ise de, eşler ve yakın akrabalar arasında ahlaki görevin ifasından dolayı yapılan taşımaların hatır taşıması kapsamında kabul edilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının kabulü ile hatır taşıması indirimi uygulanmaksızın ve ayrıca davacı vekilinin dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açarak 200 TL tazminat talebinde bulunduğu, ıslah dilekçesi ile talebini 42.496,35 TL artırarak 42.696,35 TL üzerinden karar verilmesini talep etmiş olmasına karşın mahkemece hataya düşülerek, sonuç talep 42.496,35 TL olarak kabul edilip hüküm kurulduğu görülmüş, davacı vekilinin istinaf itirazları bu yönden de yerinde kabul edilerek, 42.696,35 TL üzerinden, davacının sürücünün ehliyetsizliğini bilerek araca binmesi sebebiyle müterafık kusurlu olduğu değerlendirilerek tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak, taraf vekillerinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın kısmen KABULÜ ile, 2- Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre 42.696,35 TL üzerinden %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılarak 34.157,08 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Alınması gereken 2.333,27-TL harçtan peşin alınan 169,45 harcın mahsubu ile bakiye 2.163,82 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, Davacının peşin olarak yatırdığı 169.45-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 4-Davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 5,123,56 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, 5-Hakimin takdir hakkını kullanarak yapmış olduğu (TBK’nın 52. maddesi uyarınca) indirim nedeniyle davacının istediği miktardan daha az bir miktara hükmedilmesi halinde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, davalı için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-Davacının yaptığı ilk masraf 35,05-TL, bilirkişi ücreti 1.500-TL, posta gideri 197,00-TL olmak üzere toplam 1.732,05-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 7-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde İADESİNE,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Taraflarca peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından ilgilisine iadesine, 2-Kararın niteliği ve her iki tarafın istinaf başvurularının kabul edilmesi nedeniyle istinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/02/2020