Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/581 E. 2019/794 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO : 2019/581
KARAR NO : 2019/794
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2017
NUMARASI : 2015/1141 Esas – 2017/98 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 23/12/2019
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dilekçesinde özetle; 25.8.2015 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki ve müvekkili şirket nezdinde … numaralı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … sürücüsü olduğu ve davalı … A.Ş. nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı …. plakalı araç ile çarpıştıklarını, yapılan incelemede tüm kusurun davalıya ait … plakalı araç sürücüsü … verildiğini, sigortalı tarafın aracında meydana gelen 17.086,17 TL’lik hasar bedelinin ödendiğini belirterek şimdilik 8.500,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın sigortacısı olduğu aracın şoförünün ters yönde ve kaldırımda ilerleyerek kazanın meydana gelmesine ve hasarın oluşmasına %100 oranında kusuruyla sebebiyet verdiği, bu haliyle, 6102 Sayılı Kanun’un 1472. md. uyarınca davalı tarafın tazminat ödeme sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından; kusur inceleesinin yetersiz olduğu, rapora yönelik itirazları dinlenilmeden karar verildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince dosyaya temin edilen 16/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacı sigorta şirketine kasko sigortasıyla sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün ters yönden olacak şekilde kaldırımda ilerlerken garajdan çıkmakta olan davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortasıyla temin edilen … plaka sayılı araca çarpması şeklinde gerçekleşen olayda, kasko sigortasıyla sigortalı bulunan aracın %100 kusurlu olduğu kanaatinde bulunulduğu, araç sürücüleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağında olayın oluş şeklinin bilirkişi raporunda anlatıldığı gibi olduğu, olayın oluş şekline göre davacı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün olayda tam kusurlu olduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcı yeterli olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5- İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince dava değeri (17.086,17 TL) gözetilerek her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.23/12/2019