Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/549 E. 2020/195 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/549
KARAR NO: 2020/195
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2017
NUMARASI: 2017/164 Esas-2017/826 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili sigorta şirketince, kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınan … plakalı aracın davalı şirkete ait otoparkta park halinde olduğu sırada, otopark görevlisinin kusuru ile araç kapısının lifte sıkışması sonucu ağır hasar meydana geldiğini, 6.119 TL hasar miktarının sigortalı araç sahibine ödendiğini, halefiyete dayanarak davalıya karşı dava açtıklarını, davanın kabulü ile ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; lift sistemini kullanan araç sürücülerinin araçlarını kendilerine park ettiğini, sigorta eksperinin raporundan da zararın araçın kapısının açık olmasından kaynaklandığının anlaşıldığı ve sigortalının oğlu olan …’un aracın kapısını açık bıraktığını ifade ettiğini, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, aksinin kabulü halinde de zarar miktarının aracın günlük saklama ücretinin 10 katı ile sınırlı olduğunu beyan ederek davanının reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; Davanın kabulü ile 6.119 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın otopark lift sistemine davalı müvekkili şirket personelince değil araç sürücüsü tarafından park edildiğini, araç sürücüsünün kapıyı açık bıraktığını, zararın bu sebeple meydana geldiğini, müvekkilinin hasar sebebiyle sorumluluğu bulunmadığını, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesi kapsamında sigortalısına ödeme yapan davacının, ödediği hasar bedelinin saklama (vedia) sözleşmesinin tarafı olan davalıdan rücuen tahsili için açtığı tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davacıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın davalıya ait otoparkta bırakıldığı ve burada bulunduğu sırada hasarlandığı, davacının dava dışı araç maliki sigortalısına araçta oluşan gerçek hasar bedelini ödediği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davalı ile dava dışı sigortalı arasında saklama sözleşmesi kurulduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Saklama sözleşmesi ile saklayıcı, saklatan tarafından kendisine bırakılan taşınır malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girer. Somut olayda davacı, davalının sözleşmenin kendisine yüklediği güven ve özenle koruma borcuna aykırı davranması nedeniyle kasko sigortalısının oluşan zararını talep etmiştir. Davalı otopark işletmecisi, kendisine güvenerek gelen müşterilerinin araçlarına gelebilecek her türlü tehkikeye karşı korumak üzere gerekli güvenlik önlemlerini almak zorunda olup bunu yapmadığı takdirde, meydana gelen zarardan sorumludur. BK’nın 112. maddesi uyarınca davalı üzerine düşen tüm dikkat ve özeni gösterse dahi bu hasarın meydana geleceğini ispat etmediği sürece meydana gelen zararı tazmin etmekle yükümlü olup sözleşmeden kaynaklı bu sorumluluğunu ortadan kaldıracak kanıt getiremediği, oluşan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 417,98 TL harçtan peşin alınan 104,5 TL harcın mahsubu ile bakiye 313,48 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/02/2020