Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/529 E. 2020/245 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/529
KARAR NO: 2020/245
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2017
NUMARASI: 2015/647 Esas- 2017/470 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Rücuen Tazminat Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 10/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete sigortalı ve davalıya ait aracın 05/12/2008 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası sebebi ile zarara uğrayanlara ödemiş olduğu tazminatı kazada teminat dışı hallerin mevcudiyeti sebebiyle sigorta ettiren davalıya rücu amacıyla takip yaptıklarını, davalının takibe, borca, faize ve ferilerine vaki itirazları neticisi takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinde haksız olduğunu, müvekkiline ödediği miktarı rücu haklarının bulunmadığını beyanla, aleyhlerinde açılmış olan davanın reddi ile tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş, davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili kayden malik olarak gözükmekte ise de müvekkilinin aracı satış için galeriye bıraktığını, galericinin aracı vadeli sattığı için müteveffa sürücü …’a aracı devretmesine rağmen noter satışının verilmediğini, müvekkilinin bu kazadan mağdur olduğunu, hem araç parasını alamadığını, hem de sigorta tarafından açılan rücu davasının kabul edildiğini, aracın müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. Maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu üzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, zarar gören üçüncü kişinin zararını karşılayan ZMS sigortacısının, sözleşmeye aykırılık iddiasıyla sigortalısına karşı rücu istemiyle yürüttüğü icra takibine itirazın iptali istemlidir. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2’nci maddesinde Kanun’un kapsamı: “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Aynı Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinin, 1’inci fıkrasının (l) bendinde tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder”, tüketici ise aynı fıkranın (k) bendinde; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73’üncü maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tükecici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında aynı Yasanın 83’üncü maddesi uyarınca, eğer taraflardan bir tanesi tüketici ise onun yaptığı işlemler ile ilgili olarak diğer yasalarda bir düzenleme varsa, buna rağmen bu işlemin tüketici işlemi olduğu ve bu yasanın görev ve yetkiye dair olan düzenlemesini engellemeyeceği belirtilmiştir. Davacı … ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki niteliği, görevli mahkemenin belirlenmesinde dikkate alınacaktır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında; ticari veya mesleki olmayan amaçla otomobilini Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesiyle sigortalatmak amacıyla davacı … şirketiyle poliçe akdeden davalı …’ın tüketici olduğunda duraksama bulunmamaktadır. Özetle; dava konusu uyuşmazlık 6502 sayılı TKHK’nin 3/1-k maddesi kapsamında tüketici olan davalı ile davacı … arasında tüketici işlemi niteliğinde akdedilen sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle mahkemece davanın dava şartı (görev) gerçekleşmediğinden reddine karar verilmesi gerekirken esasa ilişkin karar verilmesi doğru kabul edilmemiştir. Kararın kaldırılması nedenine göre davalı vekilinin istinaf neden ve gerekçeleri inceleme dışı bırakılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemece yeniden yapılacak yargılamada verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/02/2020