Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/524 E. 2020/164 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/524
KARAR NO: 2020/164
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2017
NUMARASI: 2014/364 Esas- 2017/908 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (ZMSS Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı ve davalıya ait … plakalı aracın, alkollü sürücü …’nun sevk ve idaresinde iken, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, araçta yolcu olarak bulunan … (…) …’e 111.987,51 TL, …’a 20.374,42 TL olmak üzere toplamda 132.361,93 TL tazminat ödendiğini, sigortalı araçta yolcu olarak bulunanlara ödenen toplam 132.361,93 TL tazminatın ZMSS genel Şartları 4.maddesi hükümleri gereğince ödenmesi için davalı aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, ancak davalının itirazının haksız olduğunu iddia ederek, davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin her türlü faiz ve ferileri ile devamına, alacağın %20’si oranında icra ve inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın münhasıran müvekkiline ait araç sürücüsünün alkollü olması sebebiyle meydana gelmediğini, bilirkişi raporunda müvekkiline ait araç sürücüsünün alkol oranı ile ilgili yapılan değerlendirme ve tespitlerin hatalı olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “davanın kabülüne, davalının 132.361,92 TL asıl alacak ve 881,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 133.243,13 TL tutarında alacağa yönelik icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, alacak konusu belirli bulunmayıp hesaplanması yargılamayı gerektirdiğinden davacı lehine icra inkar tazminatı ödenmesine yer olmadığına ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın, müvekkiline ait araç sürücüsünün münhasıran alkollü olması sebebiyle meydana gelmediğinden ödenen tazminatın ZMSS teminatı kapsamında kaldığını, ZMSS Genel Şartlarının ihlal edilmediğini, nöroloji, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişi heyetinden kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğini, kazanın meydana gelmesinde alkolün dışında başka unsurların da rol alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini, kararın bu yönlerden eksik araştırma sonucu verildiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, ZMSS poliçesi Genel Şartları’na aykırı davranmaktan kaynaklanan rücuen tazminatın tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tükecici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlene olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bunun yanında aynı yasanın 83. maddesi uyarınca, eğer taraflardan bir tanesi tüketici ise onun yaptığı işlemler ile ilgili olarak diğer yasalarda bir düzenleme varsa, buna rağmen bu işlemin tüketici işlemi olduğu ve bu yasanın görev ve yetkiye dair olan düzenlemesini engellemeyeceği, belirtilmiştir. Görevli mahkemenin tayininde davacı sigorta şirketi ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınmalıdır. Somut olaya bakıldığında davacı … Sigorta A.Ş’nin davalı sigortalısı … ile arasındaki ilişki, 6502 sayılı Yasanın 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda, davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekirken, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi ve sonuçlandırılması doğru olmamıştır. Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/01/2020