Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/522 E. 2020/27 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/522
KARAR NO : 2020/27
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2017
NUMARASI : 2015/316 Esas – 2017/180 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın 29.03.2014 tarihinde … plakalı araca çarparak hasar verdiğini, kaza tespit tutanağına göre davalının alkollü olduğunu, hasar nedeni ile araç malikine ekspertiz raporu sonrasında 5.000.-TL değer kaybı bedeli ödendiğini, bu nedenle rücu koşullarının oluştuğunu belirterek 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı taraf, yapılan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili; yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, esasa ilişkin olarak ise Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/104 esas sayılı dosyasında… plaka sayılı araç maliki ve sigortacısı aleyhine dava açıldığını, bu davada müvekkile ait araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu bulunduğunu, hükme esas alınan kusur raporunun doğru olmadığını, nörolog bilirkişi aracılıyla kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği yönünden bir araştırma yapılmamasının doğru olmadığını, değer kaybı miktarının da afaki bir şekilde belirlendiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 1-Davalı vekilinin usulüne uygun taraf teşkilinin yapılmaması ve yetkisizlik itirazına ilişkin itirazlarının değerlendirmesi;Davalı tarafa çıkarılan dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasına ilişkin davetiyenin imzadan imtina edilmesi üzerine TK’nın 21. maddesi uyarınca muhatabın mernis adresine usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilmesine ve taraf teşkilinin bu şekilde sağlanmasına, kesin yetkiye tâbi olmayan eldeki davada süresi içerisinde ilk itirazda bulunulmadığına ve bu nedenle, istinaf aşamasında yetki itirazında da bulunulamayacağına göre her iki itirazın reddine karar verilerek esas bakımından incelemeye geçirmiştir. 2-Davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf itirazların incelenmesi;Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı üçüncü kişiye ödeme yapan sigortacının, ödediği bedelin kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.a-Hükme esas alınan hasara ilişkin bilirkişi raporu usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen yargılama aşamasında herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 357. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenilmez, yeni delillere dayanılamaz. Başka bir ifadeyle, yargılama sırasında ileri sürülmeyen bir hususun istinaf aşamasında ileri sürülmesi mümkün değildir. Bu durumda istinaf aşamasında değer kaybı hesabına ilişkin ileri sürülen itirazının dinlenebilmesi mümkün değildir. Yine ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasında da isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla, bu hususlara ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.Ancak,b-Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında ve konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.05.2015 tarih ve 2013/17-2156 E. ve 2015/1338 K. ve 26.02.2014 tarih ve 2013/17-626 E. 2014/146 K. sayılı kararları uyarınca, sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, nöroloji uzmanı ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerekmektedir. Bir başka ifadeyle bu türden açılan davalarda sürücünün yasal sınırın üzerinde alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışında kalmasını gerektirmez. Yargıtay 2011/4080-2011/11508 E.-K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere; kazaya karışan 3. kişiye ait araç sürücüsünün kusurlu olması, alkolün münhasırlığını ortadan kaldırır. İlk Derece Mahkemesince yukarıda açıklandığı şekilde alkolün münhasırlığı yönünden araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.Bu durumda davalı tarafın, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/104 esas sayılı dosyası üzerinden … plaka sayılı araç maliki ve sigortacısı aleyhine ikame ettiği dava dosyası da getirtilerek sözü geçen dosyada toplanan deliller de gözetilmek suretiyle kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kuruluşlardan seçilecek trafik bilirkişileri ile bir nörolog bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulundan, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurların da kazada etkili olup olmadığının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi amacıyla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR::Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda 2-b nolu bentte açıklanan sebebe hasren KABULÜNE, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.14/01/2020