Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/516 E. 2019/685 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/516
KARAR NO: 2019/685
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2017
NUMARASI : 2017/5520 D.iş – 2017/5520 Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 25/09/2017- 2017/İHK-3697)
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; 10/09/2016 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı ve sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkilinin desteği …’in yolcu olarak bulunduğu ve sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza yapması sonucu, davacının desteği …’in vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafça sigortalı bulunan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle davacının destekten yoksun kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile 5.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, 10/01/2017 tarihinde davacı eşe yapılan 28.402,00 TL’lik ödeme nedeniyle sorumluluğunun kalmadığını, ZMSS poliçesi bulunmayan ve davacının desteğinin yolcu olarak bulunduğu motosiklet nedeniyle Güvence Hesabının da sorumluluğunun bulunduğunu, ZMSS poliçesi bulunmayan ehliyetsiz sürücünün kullandığı, motosiklete üç kişi binilmesi nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faize göre yapılması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, taleple bağlılık ilkesi gereğince 5.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermiş, bu karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davacının itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm oluşturulmasına, 147.666,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; %100 kusura göre hesaplama yapılması ve bu rapora dayanılarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, dava dilekçesinde müştereken ve müteselsilen talebinin bulunmadığını, vefat edenin, ehliyetsiz ve alkollü sürücünün kullandığı ve ZMSS poliçesi bulunmayan motosiklete üç kişi binmeleri nedeniyle, olayda % 25 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, İtiraz Hakem Heyetince, önce güncellenen ödeme miktarının düşülmesi ve sonrasında müterafik kusur indirimi yapılmasının hatalı olduğunu, müterafik kusur indirimi yapıldıktan sonra güncellenen ödeme miktarının düşülmesi gerektiğini, ZMSS poliçesinin 30/06/2016 tarihinde düzenlenmesi ve kazanın 10/09/2016 tarihinde meydana gelmesi nedeniyle TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre tazminat hesaplaması yapılması gerekirken PMF yaşam tablosuna göre tazminat hesaplamasının hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53/3.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile davacının desteği …’in yolcu olarak bulunduğu … plakalı motosikletin kaza yapması neticesinde, davacının desteği …’in vefat ettiği, davacının bu vefat nedeniyle müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında davacıdan destekten kalma tazminatı talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde, müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğunu açıkça belirtmiştir. Davacının desteği … yolcu konumunda olduğundan hiçbir kusuru bulunmamaktadır. Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, TBK’nın 61.maddesi gereğince davalı tarafın, tüm zarardan sorumlu tutalarak karar verilmesinde bir hata bulunmamaktadır. Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına dayanak yapılan 03/04/2017 tarihli bilirkişi raporu ve 28/06/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının destekten yoksun kalma tazminatı PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplanmıştır. Davalı taraf, bilirkişi raporlarına ve bu raporlar dikkate alınarak verilen Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, davacı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Başka bir deyişle, bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi davalı yönünden kesinleşmiştir. Buna göre, İtiraz Hakem Heyetince de, PMF Yaşam Tablosu’na göre hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi doğrudur. Yine, İtiraz Hakem Heyetince, davacı tarafça yapılan ödemenin güncellenen tutarının düşüldükten sonra müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde olmadığından, HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.12/12/2019