Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/5147 E. 2022/1189 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/5147
KARAR NO: 2022/1189
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 01/07/2019
NUMARASI: 2015/644 Esas- 2019/631 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … AŞ nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalı …’in maliki olduğu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı ticari araç (taksi) ile davalı … nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalı …’nın maliki olduğu, davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 21/02/2015 tarihinde çarpışması ve çarpmanın etkisi ile … plakalı aracın yol kenarında bekleyen davacı yaya …’ye çarpması sonucu davacı …’nin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL sürekli iş gücü kaybına ilişkin maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılar İrfan için 100.000,00 TL, … için 20.000,00 TL, … için 20.000,00 TL ve … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kazada kusurunun bulunmadığını, davalı …’ın kusurun kendisinde olduğuna dair samimi ikrarı bulunduğunu, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; olay günü … plaka sayılı aracı oğlu …’nın kullandığını, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, maluliyetin ve maluliyetin kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu olay ticari iş niteliğinde olmadığından davacı tarafın avans faizine yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracın maliki olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline ait araç sürücüsü …’a atfedilecek hiçbir kusurun bulunmadığını, kazada kusurlu olan kişinin yaya … olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazada asli kusurlu olan kişinin diğer araç sürücüsü davalı … ve kurallara aykırı bir şekilde yolun karşısına geçmeye çalışan davacı yaya … olduğunu, kaza tespit tutanağının hatalı tutulduğunu, … dışındaki diğer davacıların taraf ehliyetinin bulunmadığını ve maddi-manevi tazminat talep etmelerinin hukuksal dayağının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalının kusuru oranında sorumlu tutulabileceğini, kusur ve maluliyet durumunun tespit edilmesi gerektiğini, avans faizine ilişkin talebin yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince, maddi tazminat davasının reddine, davacı …’nin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü kısmen reddi ile 3.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21/02/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, diğer davacıların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacılar vekili, kaza nedeniyle müvekkilinin vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar oluştuğunu ve müvekkiline kaza sebebiyle platin takıldığını, müvekkilinin ilk tedavisini yapan Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından % 4 engelli raporu verildiğini, dosyaya ibraz etttikleri 08/06/2018 tarihli Uşak Üniversitesi EAH’nin raporuna göre % 6 oranında engelli olduğunu, mahkemece ATK’dan alınan 12.03.2018 tarihli raporda ise davacının kaza sebebiyle maluliyetinin oluşmadığı mütalaasında bulunulduğunu, maluliyete ilişkin alınan raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, olay tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre yeniden rapor alınması gerektiğini, davacı … için takdir edilen manevi tazminatın az olduğunu, diğer müvekkilleri yönünden manevi tazminatın reddedilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … vekili, mahkemece sadece diğer davalı …’nın aracında bulunan aile bireylerinin tanık olarak vermiş olduğu beyanların dikkate alındığını, kaza sırasında müvekkilinin kullandığı takside bulunan …’ın keşif zaptına geçen beyanlarının mahkemece ve bilirkişilerce dikkate alınmadığını, bu tanığın beyanları ile dosyaya sunulan fotoğrafların örtüştüğünü, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kural ihlalinin olmadığını, kaza tespit tutanağında bahsedilen şekilde çarpışmanın fiziken mümkün olmadığını, davacı tarafın maddi tazminat talebinin tamamen, manevi tazminat talebinin kısmen reddedilmiş olmasına rağmen lehe vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle sürekli işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davalı … AŞ nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalı …’in maliki olduğu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalı …’nın maliki olduğu, davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 21/02/2015 tarihinde çarpışması ve çarpmanın etkisi ile … plakalı aracın savrularak yol kenarında bekleyen davacı yaya …’ye çarpması sonucu davacı …’nin yaralandığı anlaşılmıştır.1-Davalı … vekilinin kusura yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesi;Mahkemece kusur tespitine ilişkin ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 12/03/2018 tarihli rapora göre, davalı sürücü …’ın % 70 oranında, davalı sürücü …’nın % 30 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’nin kusursuz olduğu olduğu tespit edilmiştir. Aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı İstanbul 80. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/381 E. sayılı dosyasından keşfe binaen düzenlenen 18/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda sürücü …’ın %80 oranında asli kusurlu olduğu, sürücü …’nın % 20 oranında tali kusurlu olduğu, yaya …’nin kusurunun bulunmadığı belirlenmiş, ceza mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 11/07/2016 tarihli raporda sanık sürücü …’ın asli, sanık sürücü …’nın tali derecede kusurlu, müşteki yaya …’nin kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Ceza dosyasında ve bu dosyada ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporlarının birbirini teyit eder nitelikte ve oluşa uygun olmasına göre davalı … vekilinin kusura yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.2-Davacılar vekilinin maluliyete yönelik itirazının değerlendirilmesi; Yargıtay uygulamalarına göre maluliyet oranlarının tespiti Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan 25/08/2015 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda davacı …’nin engel oranının % 4 olduğu belirlenmiş, Uşak Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’den alınan 08/06/2018 tarihli sağlık kurulu raporunda davacı …’nin % 6 özürlü olduğu belirlenmiş, ilk derece mahkemesince ATK 3. İhtisas Dairesinden alınan 29/06/2016 tarihli maluliyet raporunda, davacı …’nin araç dışı trafik kazasına bağlı gelişen arızasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiş, mahkemece ATK 3. İhtisas Dairesinden alınan 29/06/2016 tarihli maluliyet raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 29/06/2016 tarihli rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş olup kaza tarihinde Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir.Davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan 25/08/2015 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda hangi yönetmeliğin rapora esas alındığı belli olmadığından, Uşak Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan 08/06/2018 tarihli sağlık kurulu raporunda ise kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediğinden her üç rapor da denetime elverişli değildir. Bu durumda ilk derece mahkemesince Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan ya da üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun yeni bir rapor alınarak (adı geçen yönetmelik sadece % 60 maluliyet ve üzeri için hükümler ve ekli cetveller içerdiğinden % 60’ın altında maluliyet bulunması halinde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine ekli cetvellerin esas alınması) oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür.Kararın kaldırılma nedenine göre davacılar vekilinin diğer istinaf itirazları bu aşamada inceleme dışı bırakılmıştır.Mahkemenin kabul ve uygulamasına göre, maddi tazminat davasının reddine, davacı …’nin manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen kendini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine reddedilen maddi tazminat ve kısmen reddedilen manevi tazminata ilişkin olarak vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.Davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde ilk derece mahkemesince yatıranlara iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar ve davalı … tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep edenler tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/06/2022