Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/5138 E. 2022/1327 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/5138
KARAR NO: 2022/1327
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/10/2019
NUMARASI: 2015/385 Esas – 2019/1087 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1714 Esas sayılı dosyasında;
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 18/02/2015 günü, davalı … Ltd. Şti’ye ait olan ve davalı …’ın yönetimindeki … plakalı aracın davacının yönetimindeki otobüse çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacının maluliyetinden ve vücut bütünlüğünün bozulmasından kaynaklanan çalışma gücünün azalması yada kaybedilmesi zararlarına mahsuben şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalı … şirketi için dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacının çalışamaması neticesi kazanç kaybına mahsuben şimdilik 1.000 TL’nin kaza tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 50.000 TL manevi tazminatın, davalılar …Şti ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı …Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin gerekli tüm önlemleri aldığını, kusurunun bulunmadığını, davacının bu olay nedeni varsa sigorta şirketi ve yine SGK’dan alınan miktarların mahsubunun gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Davalı … davaya cevap vermemiştir. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; 18/02/2015 günü, davalıya sigortalı … plakalı aracın davacının yönetimindeki otobüse çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek, kaza sebebiyle davacının maluliyetinden ve vücut bütünlüğünün bozulmasından kaynaklı iş gücünün azalması ya da kaybedilmesi zararlarına mahsuben fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, davacının çalışamaması neticesi kazanç kaybına mahsuben şimdilik 1.000 TL’nin kaza tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı … şirketi usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. Davacı vekili 19/12/2018 tarihinde sunduğu ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 67.432,51 TL’ye artırarak davalı … şirketi için dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 50.000 TL manevi tazminatın … Şti ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; asıl davada, davacının maddi tazminat talebine ilişkin davasının kabulü ile 67.432,51 TL’nin 18/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile 8.000,00 TL’nin 18/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1714 Esas sayılı davada davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 2.000,00 TL nin 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı …. vekili, davacının, davalı … AŞ’den bir miktar ödeme aldığını ve bu davalıya karşı açtığı davadan feragat ettiğini, bu feragatin müvekkilini de kapsadığını ancak yerel mahkemece göz ardı edildiğini, davacının kazadan sonra tutulan kaza tutanağı ve krokinin yanlış olduğunu bildirdiğini ancak bu hususta resmi bir başvuruda bulunmadığını, davacının ıslahının iki dosyadan birleşmiş bu davada tek dosyadan yapmış olması nedeni ile müvekkili şirketin araç sahibinin ve adam çalıştıranın sorumluluğu açısından maddi zararını arttırmış olması nedeni ile kabul edilemez olduğunu, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik hususlarında itiraz ettiklerinden SGK aleyhine yeni bir dava açılarak işgöremezlik oranının netleştirilmesi gerektiğini, müvekkili şirket açısından kaçınılmazlık olgusunun gerçekleştiğini, üzerine düşen tüm sorumluluğu araç ve şoför bakımından yerine getirdiğini, davacının gerek sigorta şirketlerinden, gerekse SGK’dan almış olduğu ödemelerin tazminattan düşülmediğini, maddi tazminat ve manevi tazminatın yüksek tutulduğunu, dava dilekçesinde açıklamalar kısmında 75.000TL manevi tazminat istemesine rağmen,netice-i talep kısmında 50.000TL manevi tazminat talep edildiğini, bu çelişki giderilmediği gibi hangi değer üzerinden nasıl işlem yapıldığının da belli olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat, birleşen dava aynı kaza nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 18/02/2015 tarihinde, davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin maliki olduğu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün çarpışması sonucu gerçekleşen kazada davacının yaralandığı anlaşılmış, mahkemece ATK’dan alınan 03/06/2016 tarihli raporda davacının % 9 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. 1-Kusura yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesi; Mahkemece hükme esas alınan 26/10/2018 tarihli raporda, olayda davalı sürücü …’ın %80 oranında, davacı sürücü …’ın %20 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Ceza yargılamasının yapıldığı Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/379 Esas 2014/451 Karar sayılı dosyasından kusur tespitine yönelik alınan 26/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda sürücü …’ın asli, sürücü …’ın tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan ve davalı … Ltd.Şti tarafından itiraz edilmeyen kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasındaki beyanlar değerlendirilerek hazırlanmış olmasına, kazanın oluş şekline uygun ve ceza dosyasında ve bu dosyada aldırılan kusur raporlarının birbirini teyit eder nitelikte olmasına göre kusura yönelik istinaf itirazı yerinde değildir. 2-Maluliyete ve aktüer hesap raporuna yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesi; HMK’nın 281.maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğinceusulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. Mahkemece hükme esas alınan maluliyetin tespitine ilişkin rapor davalı … Ltd.Şti. vekiline 28/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği halde adı geçen davalı vekilinin rapora itiraz etmediği, maluliyet durumunun davacının muayenesi yapılarak ve dosya kapsamındaki tedavi evrakları değerlendirilerek tespit edilmiş olmasına ve davacının meydana gelen yaralanmasına uygun olmasına göre maluliyet raporuna ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu davalı … Ltd.Şti. vekiline 09/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği halde bilirkişi raporuna itiraz edilmediği görülmekle, HMK’nın 281. maddesi uyarınca tazminatın hesaplama yöntemi bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir. 3-Davacının feragatinin kapsamına yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesi; Davalı … Ltd. Şti. vekili davacının, … Sigorta AŞ’den bir miktar ödeme alması nedeniyle bu davalıya yönelik davasından feragat ettiğini, bu feragatin müvekkilini de kapsadığını belirterek istinaf etmiş ise de kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … AŞ nezdinde ZMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunun yargılama sırasında davacı vekili tarafından anlaşılması üzerine … AŞ’ye yönelik davadan feragat edildiği ve bu davalıya yönelik davanın eldeki davadan tefrik edildiği, aracın kaza tarihi itibariyle trafik sigortacısının … Sigorta AŞ değil, … AŞ olduğu dikkate alındığında bu yöndeki istinaf sebebi kabul görmemiştir. 4-Hükmolunan manevi tazminat miktarına yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesi; TBK’nın 56/1.maddesinde hâkimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı kanunun 51.maddesine göre “Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” Somut olay değerlendirildiğinde; kazanın oluş şekli, kaza tarihi, maluliyet raporu, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 5.152,79 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.548,65 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 3.604,14‬ TL karar ve ilam harcının davalı ….’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davalı ….’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.06/07/2022