Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/5106 E. 2022/469 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO : 2019/5106
KARAR NO : 2022/469
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2019
NUMARASI : 2018/415 Esas – 2019/1025 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (ZMSS Genel Şartları’na Aykırılık Kapsamında)
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava ve uyuşmazlık; ZMS sigortacısı olan davacı tarafından, dava dışı aracın kasko sigortacısına ödenen araç hasar tazminatının, ZMSS Genel Şartları’na aykırılık kapsamında, ZMS sigortalısı davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karara dayanak yapılan bilirkişi raporunun, tamamen kaza tespit tutanağı esas alınarak düzenlendiğini, araç sürücüsüne atfedilen olay yeri terk iddiasını kesinlikle kabul etmediklerini, zarar bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi heyetinin değerlendirme ve hesaplamalarına katılmanın mümkün olmadığını, kaza tespit tutanağının aksinin tanık beyanıyla ispatlandığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:
ZMSS Genel Şartları B.4.f maddesinde,”Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” sigortacının, sigortalıya rücu edebileceği belirtilmiştir.Somut uyuşmazlıkta; trafik kazası tespit tutanağına göre; davacı nezdinde 25/11/2015 başlangıç tarihli ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan ve kazaya karışan davacıya ait aracın sürücüsünün olay yerini terk ettiği anlaşılmıştır. Buna göre davalının, trafik kazası sonrasında zorunlu bir hal bulunmadığı halde olay yerini terk ettiği sabit olmuş, böylece davalı haksız fiil failinin/işletenin doğru ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği ve dolayısıyla rücu koşullarının oluştuğu hususlarının ispat yükü sigortacı üzerinde olmaktan çıkmış, ispat yükünün yer değiştirerek davalının üzerinde olduğu kabul edilmiştir. Bu bağlamda davalının, Genel Şartlar’da öngörülen yükümlülüğünü getirdiğini ispat edemediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı kabule şayan görülmemiştir. Mahkemece karara dayanak yapılan 28/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ZMS sigortacısı ve davalının sigortalısı olduğu araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %75, dava dışı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu; dava dışı araçta meydana gelen hasar tutarının 27.500,00 TL, sigortalı araç sürücüsünün kusuruna tekabül eden miktarın ise 20.625,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varıldığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı da kabul edilmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.408,89 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 352,64 TL mahsup edilerek bakiye 1.056,64 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/03/2022