Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/5075 E. 2022/467 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/5075
KARAR NO: 2022/467
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2017/715 Esas – 2019/1269 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı ve değer kaybı tazminatı istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 05.03.2017 tarihinde, … ve … plaka sayılı araçların karıştığı maddi hasarlı trafik kazası sonucu, davacının temlik aldığı … plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybının tazmini için … plaka sayılı aracın ZMMS şirketine başvuru yapıldığı, başvurunun neticesiz kalması üzerine de Mahkememizde 23.07.2018 tarihinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama aşamasında taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen bilgi ve belgeler toplanılmış, dava dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup uyuşmazlıkla ilgili olarak düzenlenen 11.02.2019 tarihli ve 19.04.2019 havale tarihli bilirkişi raporlarında davalı sigorta şirketince ZMMS olan aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, temlik alınan araçtaki onarım ve değer kayıpları hesaplanmıştır. Dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde, uyuşmazlığa konu edilen araçta meydana gelen hasarlı parçaların niteliği, hesaplama yöntemi ile onarım bedelinin hesaplanmasına ilişkin dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli 19.04.2019 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı sigorta şirketince ZMMS ile sigortalanan araç sürücüsünün verdiği zarardan dolayı davalı sigorta şirketinin, hasar gören aracın hususi araç olması sebebiyle davalının temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu zararlardan sorumlu olacağı sonucuna varılmış, karşı tarafa bilgi ya da haber verilmeksizin tek taraflı irade ile eksper atanmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı gibi KTK 97, Sigorta Eksperleri Yönetmeliğinin 4/1, 4/2, 7/1 ve 7/2 . Maddelerine aykırılık oluşturacağı ve dahi ekspere başvurmanın, trafik kazası sonucunda oluşan onarım bedeli ve hasar kaybı gibi belirsiz alacak davasına konu olabilecek bu davalarda, Yasal ve zorunlu bir gider olmadığı dikkate alınarak davacının davasının kısmen kabulüne, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının aracının, Genel Şartlar’ın ekinde yer alan formülasyona göre 9.087,00TL değer kaybına uğrayacağı tespit edilmiş ise de, değişkenlerden biri olan aracın kaza tarihindeki kilometresinin 97.498 olduğu halde 62.322 olarak esas alındığını; hasar bedelinin 16.665,65 TL olduğu tespit edilmiş ise de, söz konusu tutarın, orijinal parça değerleri ve yüksek işçilik bedelleri üzerinden hesaplanmış olup, fahiş olan hasar bedelinin kabulünün mümkün olmadığını belitmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 05/03/2017 tarihinde, … plakalı araç ile davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde, … plakalı aracın hasarlandığı; işbu davada, temlik alan davacı tarafından araç hasar tazminatı ve değer kaybı tazminatı talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 11/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu; 19/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda ise; alacağın temlikine konu olan … plakalı araçta meydana gelen araç hasar tazminatının 16.665,65 TL ve değer kaybı tazminatının 9.087,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporlarının yapılan incelemesinde; raporların, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, raporlarda herhangi bir hatanın bulunmadığı, raporların dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf iddia ve itirazları kabule şayan görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.759,16 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 439,80 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 1.319,30 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye verilmesine, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/03/2022