Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/5074 E. 2022/409 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/5074
KARAR NO: 2022/409
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2019
NUMARASI: 2015/478 (E) – 2019/666 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince; davanın reddine hükmolunmuştur. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; hesap bilirkişisi tarafından terditli biçimde düzenlenen raporda 16/12/2014 günü ödenen 19.174,76 TL tazminatın, 12/11/2018 günü itibarıyla güncel değerinin 25.926,38 TL, 12/11/2018 günü itibarıyla hesaplanan tazminat tutarından ödenen miktarın güncel değeri tenzil edildiğinde müvekkilinin tazminat faizi olmadan isteyebileceği tutarın 5.183,47 TL olduğunun belirtildiği, yapılan ilk ödeme ile rapor tarihi miktarı arasında yüzdelik dilimi oranında fahiş fark olması durumunda davacının bakiye alacağının olup olmadığına karar verilmesinin gerektiğini, hükmolunan vekâlet ücretinin dava değerini aşmaması gerekirken Kanuna aykırı vekâlet ücretine hükmolunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi hükmünün kardırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularla ve ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından davacıya 16/12/2014 günü 19.174,46 TL ödeme yapıldığını savunmuş, davacı vekili dava dilekçesinde müvekkiline davalı sigorta şirketi tarafından 16/12/2014 günü 19.174,00 TL tutarında kısmi ödeme yapıldığını bildirmiştir. Hükme esas alınan bilirkişilerin raporunda Adli Tıp Kurumu 3’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun raporuna göre %4 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetme sayılacağı ve iyileşme süresi 4/8/2013 gününden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği belirtilen davacı …’ün trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararının davalı sigorta şirketi tarafından ödemenin yapıldığı 16/12/2014 tarihi itibarıyla 17.590,82 TL olabileceği belirtilmiştir. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; davacının 4/8/2013 günü meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan bedensel yaralanmasından ötürü uğradığı 17.590,82 TL tutarındaki maddi zararın davalı sigorta şirketi tarafından, 16/12/2014 günü 19.174,76 TL ödenmek suretiyle karşılandığı, böylece davacının bakiye zararının bulunmadığının anlaşılması karşısında, davanın reddine ve davalı lehine ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) 13’üncü maddesi uyarınca ıslahla artırılan dava değeri olan 5.183,47 TL üzerinden maktu vekâlet ücretine hükmolunmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ‭80,70 TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan ‭44,40 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye ‭36,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK’nin 333’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/03/2022