Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/5025 E. 2020/36 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/5025
KARAR NO : 2020/36
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2019
NUMARASI : 2019/2134 Esas- 2019/2096 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili, davalı şirket tarafından zorunlu mallî(ZMMS) poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı aracın çarptığı müvekkilleri … ve … oğlu olan …. vefat ettiğini ileri sürerek uyuşmazlık konusu tutarı arttırım talep hakkını saklı tutarak, desteklerini kaybeden müvekkili … için 7.550,00 TL, müvekkili … içinde 7.550,00 TL olmak üzere toplam 15.100,00 TL destek tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili 10/07/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesiyle, talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının bilirkişi raporu doğrultusunda, … için 36.601,47 TL ve … için ise 14.377,81 TL olmak üzere toplam 50.979,28 TL’ye yükselttiklerini belirterek, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, talebin kabulü ile, … için 36.601,47 TL, … için 14.377,81 TL olmak üzere toplam 50.979,28 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine karar vermiş, davalı vekilinin bu karara itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin itirazının reddine karar vermiştir.Davalı vekili, İtiraz Hakem Heyeti kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava ve uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında beş bin TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, beş bin TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, kırk bin TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir.Davacılar vekili tarafından talep ve bedel arttırım dilekçeleriyle her bir davacı için ayrı ayrı talep edilen, Uyuşmazlık Hakem Heyetince kabulüne karar verilen, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince reddine karar verilen uyuşmazlık konusu miktarlar her bir davacı için ayrı ayrı dikkate alındığında, verilen karar 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’un 30/12. maddesi gereğince kesin niteliktedir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf dilekçisinin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesi ile HMK’nin 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi ve HMK’nin 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE,2-6728 sayılı Kanun’un 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/01/2020