Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/495 E. 2019/804 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/495
KARAR NO: 2019/804
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2017
NUMARASI: 2017/4759 D.İş.Esas – 2017/4759 D.İş.Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 16/08/2017- 2017/İHK-3096)
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; 20/08/2015 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile müvekkilinin kullandığı aracın çarpışması sonucu, müvekkilinin yaralandığını, %23 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğunun tespit edildiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğunu, davalı tarafça 26/01/2017 tarihinde müvekkiline 41.071,00 TL tazminat ödendiğini, ancak bu miktarın yetersiz olduğunu, müvekkilinin maluliyet oranının % 37 olarak tespit edildiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile 45.000,00 TL bakiye maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faize göre yapılması gerektiğini, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, davacıya %23 maluliyeti üzerinden 41.071,00 TL tazminat ödendiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun kabulüne, birlikte 59.105,00 TL tazminatın 16/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun esastan reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kusur oranları yönünden eksik inceleme neticesinde hatalı karar verildiğini, raporların çelişkili olduğunu, müvekkilinin maluliyetinin, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 28/10/2016 tarihli raporunda %37 olarak tespit edildiğini, raporun kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun olarak düzenlendiğini ancak Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından ara karar ile dosya üzerinden aldırılan …’e ait raporun değerlendirmeye alınmasının hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54/3.maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan bakiye güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 20/08/2015 tarihinde, davalı nezdinde 22/06/2015 tanzim tarihli ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile davacının kullandığı tescilsiz motosikletin kaza yapması neticesinde davacının yaralandığı, istinafa konu edilen işbu başvuru öncesinde davacıya 41.071,00 TL tazminat ödendiği ancak davacı tarafça yeni maluliyet raporu ibraz edilerek bakiye güç kaybı tazminatının talep edildiği, yukarıda da belirtildiği üzere İtiraz Hakem Heyetince, başvurunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusundaki birinci iddia ve itirazı, kazanın meydana gelmesinde sürücülerin kusur oranlarına ilişkindir. Kaza tespit tutanağında her iki sürücünün trafik kurallarına aykırı davrandığı belirtilmiştir. Davalı tarafça, istinafa konu edilen işbu başvurudan önce yapılan tazminat ödemesinde, davacı kazanın meydana gelmesinde %25 kusurlu kabul edilmiştir. Başvurunun kabulüne ilişkin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında da davacının %25 kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Ancak, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz edildikten sonra aldırılan 08/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda, davacı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %75 oranında, davalı tarafça sigortalı bulunan araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiş ve bu kusur raporu İtiraz Hakem Heyetince dikkate alınarak davacının başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bu durumda, davalı … Şirketi tarafından, istinafa konu edilen işbu başvurudan önce kabul edilen kusur oranları ile İtiraz Hakem Heyetince dikkate alınan kusur oranları birbiri ile çok açık bir şekilde çelişmektedir. Dolayısıyla bu çelişki giderilmeden karar verildiğinden davacı vekilinin kusura yönelik istinaf iddia ve itirazı yerindedir. Davacı vekilinin ikinci iddia ve itirazı ise, maluliyet oranına ilişkindir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Davalı … Şirketi tarafından, istinafa konu edilen işbu başvurudan önceki tazminat ödemesi 19/09/2016 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporu dikkate alınarak yapılmıştır. Tahkim aşamasında, işbu başvuru esnasında ibraz edilen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 28/10/2016 tarihi raporunda, davacının meslekte kazanma gücünden kayıp oranı %37, iyileşme süresi olay tarihinden itibaren 90 gün olduğu mütalaa edilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince bu rapordaki maluliyet oranı ve davacının %25 kusur oranı dikkate alınarak düzenlenen aktüerya raporu karara dayanak yapılarak başvurunun kabulüne karar verilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince ise Uzman Dr. …’in 19/04/2017 tarihli ve %27 maluliyet oranlı raporu dikkate alınarak başvurunun reddine karar verilmiştir. Bu durumda davacının maluliyeti yönünden, çelişkili raporlar bulunduğundan ve alınan raporlar kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine uygun düzenlenmediğinden, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazları da yerindedir. O halde, araç sürücülerinin, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranlarının tespiti bakımından konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine rapor alınması, kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre davacının maluliyet raporunun alınması ve sonrasında tarafların delillerinin değerlendirilerek nihai bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/12/2019