Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4889 E. 2020/138 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4889
KARAR NO: 2020/138
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2019
NUMARASI: 2019/5777 esas – 2019/1674 Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 13/07/2019- 2019/İHK-8199)
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş. tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalanan … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucu müvekkili yaya …’in yaralandığını ileri sürerek talep ve dava hakları ile taleplerini ıslah etme hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000.00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 20/02/2019 tarihli dilekçesiyle talep ettiği maddi tazminat miktarını 83.052,51 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; usul ve kanuna aykırı başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti 11/03/2019 tarihli kararla 81.462,51 TL maddi tazminatın 17/07/2017 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Davalı vekili 22/03/2019 tarihinde sunduğu dilekçeyle, davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre düzenlenmiş bir raporla kanıtlanmadığını, başvuru sahibi tarafından tek taraflı olarak alınan maluliyet raporunun yargılamaya esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından başvuru sahibinin zararlarının karşılandığını, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri ile dolaylı zarar niteliğindeki rapor ücretinden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, gelir getiren bir işte çalıştığı kanıtlanmayan başvuru sahibinin aylık kazancının asgari geçim indirimi dahil net asgari ücret üzerinden hesaplanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin 17/07/2017 tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilemeyeceğini ileri sürerek Uyuşmazlık Hakem Heyetinin anılan kararına yönelik itiraz başvurusunda bulunmuştur. İtiraz Hakem Heyeti 13/07/2019 gün ve 2019/3492 – 2019/İHK-8199 sayılı kararıyla, emsal Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere 11/10/2008 – 01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar bakımından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak rapor hazırlanması gerektiğini, oysa görülmekte olan davada 12/08/2018 tarihinde gerçekleşen kaza bakımından hazırlanan maluliyet raporu esas alınarak karar verilmesinin emsal Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, itiraz dilekçesi ekinde sunulan ve emsal Yargıtay içtihatlarında aranan kriterleri taşıyan başhekim dahil dokuz uzman hekim tarafından imzalanan Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu raporunda davacının sürekli maluliyetinin %10 olduğunun tespitine ilişkin rapor esas alınarak hesap bilirkişisine düzenletilen raporda, başvurana yapılan sürekli iş göremezlik tazminatının yeterli olduğunun belirtildiği gerekçesiyle Uyuşmazlık Hakem Heyetinin kararının kaldırılmasına, davacının sürekli maluliyet, yol giderleri, rapor giderlerine ilişkin taleplerinin reddine, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri zararına ilişkin taleplerinin ise usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, 01/08/2019 tarihinde sunduğu dilekçesiyle kararın haksız olduğunu, 04.01.2016 tarihinde tanzim olunan poliçe bakımından 02.08.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik’in ek 6’ncı maddesinin uygulanamayacağını, sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri ve tedavi amaçlı yol giderinden sorumlu olduğunu belirterek İtiraz Hakem Heyeti’nin anılan kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. Dava ve uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle uğranılan bedensel zararın giderilmesi istemine ilişkindir. HMK’nin 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporlar, 11.10.2008 tarihinden önce meydana gelen olaylar bakımından Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında meydana gelen olaylar bakımından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 günü ile 31/05/2015 tarihleri arasında meydana gelen olaylar bakımından Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelen olaylar bakımından ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut olayda ise davacının yaralanmasına ilişkin olarak vekili tarafından sunulan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalında görevli öğretim üyeleri tarafından düzenlenen rapor Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlendiği gibi İtiraz Hakem Heyeti kararına dayanak olan Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu raporunun da Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediği anlaşılmıştır. 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun’un 5’inci maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı KTK’nin 97’nci maddesin de zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açılabileceği belirtilmiştir. Yasal değişiklikle, zarar gören hak sahiplerinin ZMMS sigortacısına karşı doğrudan dava açmayıp yazılı başvuruda bulunması dava şartı olarak öngörülmüştür. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nin 115/2’nci maddesi gereğince mahkeme dava şartı eksikliğini tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi olanaklı ise, bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği giderilmemişse, davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verir. Somut uyuşmazlıkta ise başvuru tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6704 sayılı Kanun’un 5’inci maddesiyle değişik 2918 sayılı KTK’nin 97’nci maddesi uyarınca davacı vekili tarafından, soruşturma ve tedavi belgeleri ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen rapor eklenmek suretiyle uğranılan bedensel zararın giderilmesi için davalı sigorta şirketine 18.09.2018 günü teslim edilen belgelerle başvuruda bulunulduğu, davacı vekilinin de müvekkilinin trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararının giderilmesi talebiyle 24.10.2018 günü Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğu, davacının talebinin kısmen kabulüne ilişkin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının, davalı vekilinin itiraz başvurusu üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından kaldırarak, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri bakımından usulden reddine, sürekli maluliyet, yol ve rapor giderleri bakımından ise taleplerin reddine reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonua başvurmadan önce davalı sigorta şirketine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenmiş raporla başvuruda bulunulduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Sigorta kuruluşuna başvuruda bulunulmasına ilişkin 6704 sayılı Kanunun 5’inci maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı KTK’nin 97’nci maddesinde hangi belgelerin ekleneceğine dair bir düzenlenmeye yer verilmediği gibi davacının da sigorta şirketine yazılı olarak başvuruda bulunduğunun anlaşılması karşısında, hak aramanın özünü kısıtlayabilecek nitelik taşıyacak biçimde yerinde olmayan gerekçeyle geçici iş göremezlik ve geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri talepleri bakımından başvurunun reddine karar verilmesi doğru kabul edilmemiştir. Bu itibarla, sigorta kuruluşuna dava açılması için öngörülen dava şartının gerçekleştiği kabul edilerek, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının saptanması için bedensel yaralanması ve çalışma gücü kaybı olduğu ileri sürülen davacının şikâyetleri dikkate alınarak Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarında oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği 12/08/2016 tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınmalı, yargılamaya devam edilmeli ve taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu bağlamda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen biçimde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin “(A) Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün “III- Karar ve ilam harcı” başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/01/2020