Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4888 E. 2022/1331 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4888
KARAR NO: 2022/1331
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 03/07/2019
NUMARASI: 2014/852 Esas – 2019/857 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/03/2008 tarihinde, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik, 80.000,00 TL maddi ve 66.718,88 TL sağlık harcamasının olay gününden başlayacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe limitinin tamamının fer’ileri ile birlikte davacıya ödendiğini, maluliyet tazminatı talebi bakımından davanın konusuz kaldığını, tedavi masraflarına ilişkin taleplerin SGK’ya yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; maluliyet tazminatı talebi yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tedavi giderleri yönünden ise davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesine göre sigorta şirketlerinin, trafik sigortası gereği trafik kazalarından zarar gören üçüncü kişilere tedavi giderleri ödeme yükümlülükleri, SGK’ya devredilmiş ise de, Kurumun bu yükümlülüğü, üç yıl süreyle prim aktarımının tamamlanmasından sonra başlayacağından, o güne kadar yani üç yıl süreyle sigorta şirketlerinin, tedavi giderlerini ödemeye devam edeceklerinin hüküm altına alındığını, Mahkemenin tedavi giderleri yönünden karar verebilmesi için öncelikle olarak davalı sigorta şirketinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirip getirmediğini araştırması ve buna göre davalı sigorta şirketinin sözleşmeden ve yasadan doğan sorumluluğunun ortadan kalkıp kalkmadığını belirlemesi gerekirken bu yönde hiçbir araştırma yapmaksızın davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verdiğini belirterek kararın kaldırılmasını, 6111 sayılı Kanun 59. maddesi ile değiştirilmiş 2918 sayılı Kanun 98. maddesi ile 6111 sayılı Kanun’un Geçici 11. maddesi anayasaya aykırı olduğundan iptali için dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini ve bekletici mesele sayılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 25/2/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/2/2011 tarihli 6111 sayılı Kanunun 59’uncu maddesi ile KTK’nin 98’inci maddesi değiştirilmiş, buna göre 6111 sayılı Kanunun 59’uncu maddesinde “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, 6111 sayılı Kanunun geçici 1’inci maddesinde de “Bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı’nın yükümlülüklerinin sona ereceği” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler ile trafik kazasından kaynaklanan ve KTK’nin 98’inci maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur. Bununla birlikte söz konusu yasal düzenleme haksız fiil sorumluları (işleten ve sürücü gibi) yönünden her hangi bir ayrıksı düzenleme getirmemiş olduğundan bu kişiler yönünden belgesiz tedavi giderlerine ilişkin sorumluluk devam edecektir. Bununla birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nin 98’inci maddesi kapsamında, tüm tedavi giderlerinden değil, yalnızca söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri, 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. Somut olayda, davaya konu tedavi giderlerinin belgeli tedavi gideri olduğu ve 2918 sayılı Kanunun 98. maddesinde 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik gereği belgeli tedavi giderlerinden sorumluluğun SGK Başkanlığına ait olduğu, mahkemece verilen süreye rağmen davacı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumunun davaya dahil edilmediği anlaşılmakla, mahkemece belgeli tedavi giderlerinden sorumluluğu bulunmayan davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 36,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.06/07/2022