Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4859 E. 2022/466 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4859
KARAR NO: 2022/466
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2019
NUMARASI: 2016/1281 Esas – 2019/769 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Bilirkişi tarafından tarafından tanzim edilen rapora göre, davacının, 21.08.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacı …’nın İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve gerçek maddi zararının 24.445,67 TL olduğu, davacının, davalı … şirketine 20.10.2016 tarihinde başvurduğu, başvuru tarihini takip eden 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden, davalı … şirketinin 02.11.2016 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilerek davanın kabulüne,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın haksız fiilden kaynaklandığını, ticari iş olarak nitelendirilmeyeceğini, bu nedenle yasal faize hükmedilmesi gerekirken, avans faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davanın konusunu oluşturan tazminat talebi, haksız fiil (trafik kazası)’den kaynaklanmıştır. Dosyadaki ruhsat bilgilerine göre davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan araç, hususi bir araçtır. Bu durumda yasal faize hükmedilmesi gerekirken, avans faize hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itiraz yerinde görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın kabulüne, 24.445,67 TL tazminatın 02/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.669,88 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.640,68 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3- Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- Davacı tarafından adli tıp masrafı, bilirkişi ücreti, başvurma harcı, vekalet harcı, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.079,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Kabul edilen miktar üzerinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.933,48 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 150,00 TL posta ve tebligat gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/03/2022