Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4852 E. 2022/549 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4852
KARAR NO : 2022/549
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2019
NUMARASI: 2016/883 (E) 2019/684 (K)
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, 24/12/2008 tarihinde, davacıların desteği olan …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini belirterek davacılar için hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze defin giderinin aracın trafik sigortacısı olan davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile, davacı eş …için 93.445,67 TL, desteğin kızı olan davacı … için 9.288,38 TL ve desteğin oğlu olan davacı … için 6.358,96 TL destekten yoksun kalma tazminatının 26/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak adı geçen davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili, aynı kaza nedeniyle desteklerini yitiren dava dışı ….için İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/65 Esas – 2016/710 Karar sayılı dosyası üzerinden hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatları ile dava açmayan müteveffanın annesi için ayrılan paya isabet eden zarar tutarı toplandığında ulaşılan 30.066,95 TL’nin, poliçe limitinden mahsubu sonrasında 94.933,05 TL poliçe limiti kaldığını, oysa ki mahkemece 109.093,01 TL’ye hükmedilmek suretiyle poliçe limitinin 14.159,96 TL aşıldığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstinafa konu uyuşmazlık aynı kazadan kaynaklı desteğin diğer mirasçıları tarafından İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/65 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davada hükmedilen destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının, eldeki dava dosyası üzerinden hüküm altına alınan destekten yoksun kalma tazminat tutarları ve ayrıca dava açmayan müteveffanın annesi için ayrılan pay tutarı toplandığında, poliçe limitinin 14.159,96 TL aşılması nedeniyle, tazminat tutarlarının, poliçe limitine çekilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.Eldeki dava dosyası üzerinden alınan ve Dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen davacı tarafından da itiraza uğramayan aktüerya raporunda, sözü geçen 2015/65 Esas sayılı dava dosyasında dava açan .. ile dava açmayan müteveffanın annesine de pay ayrılarak hesaplama yapıldığı, tespit edilen destekten yoksun kalma zararlarının garameten paylaştırıldığı, desteğin dava dışı diğer mirasçıları tarafından açılan mezkur tazminat davasında ise yapılan hesaplamada müteveffanın annesine pay ayrılmadan hesaplama yapıldığı, dolayısıyla o davanın destekten yoksun kalan davacıları bakımından yüksek tazminat hesaplanmış ise de, bu hususun ancak o davada ileri sürüp hallolunması gerektiği, ne var ki, bu husus, o davada ileri sürülmediği gibi sözü geçen karar ne şekilde kesinleşirse kesinleşsin, eldeki davada müstehak oldukları tazminat miktarları belirlenen davacılar bakımından oluşan usuli kazanılmış haklara bir etkisinin bulunmadığı, aksinin kabulü durumunda limit dahilinde garamaten zararları usulüne uygun bir şekilde hesaplanan ve davalı tarafın da kabulünde olan eldeki dava davacılarının zararlarının eksik karşılanması/kısmen tazmin edilmemesi sonucunun doğacağı, bu durumun da kabul edilebilir bir yanının bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Alınması gereken 7.452,14 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.863,10 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 5.589,04 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Dair, ihtiyari dava arkadaşı konumundaki her bir davacı yönünden subjetif dava birleşmesi teşkil eden davalarda (davacı … için 93.445,67 TL, davacı … için 9.288,38 TL, davacı …. için 6.358,96 TL) davalı aleyhine hükmedilen miktarlar gözetilerek 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 29/03/2022